Dar burun sendromu, tıkanıklık, akıntı ve solunum güçlüğü gibi sorunlara neden olabiliyor. Ayrıca sağlık ve estetik açısından da günlük hayatı olumsuz etkileyen dar burun sendromunun çözümü var mı? İşte Dar Burun Sendromu hakkında detaylar ve tedavi yöntemleri…

Kış ve yaz ayları fark etmeksizin, sürekli nezle ve grip gibi yaşıyorsanız ya da rahat bir nefes alma sorununun varsa, dar burun sendromunuz olabilir. Burunda akıntı, tıkanıklık, hastaların nefes alma güçlüğü çekmesi gibi sorunları getiren Dar burun sendromu, aynı zamanda psikolojik rahatsızlıklara da neden olabiliyor ve hayat kalitesini düşürüyor. Dar burun sendromu, estetik operasyon sonrasında ya da genetik nedenlerle ortaya çıkabiliyor. Günlük hayat da bu durumdan çok olumsuz etkileniyor. Dar burun hakkında merak edilenleri Yüz Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Gürkan Kaybaşoğlu yanıtladı. 

DAR BURUN SENDROMUNUN NEDEN OLDUĞU SORUNLAR
Dar burun sendromu olan hastaların orta ve alt kısımlardaki darlıklar nedeniyle ciddi şekilde burun tıkanıklıkları yaşayabileceğini söyleyen Yüz Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Gürkan Kayabaşoğlu, normal buruna sahip olan insanların çok basit şekilde geçirdiği hastalıkları, dar burun sendromu olan hastalarda daha uzun sürdüğü ve bu durumun da bademcik enfeksiyonları, farenjit ve sinüzit gibi bir çok sağlık sorununa yol açabildiğini söyledi. 

BURUN ESTETİĞİ YAPTIRIRKEN DİKKAT
Doç. Dr. Gürkan Kayabaşoğlu burun estetiği yaptıranların dar burun sendromu yaşamaması için yapılacak olan tetkikler ve ortaya çıkan sonuçların doğru değerlendirilmesinin çok önemli olduğunu dikkat çekti. Kayabaşoğlu bu konuda yaptığı açıklamada; “Estetik için başvurulan hekimin konu hakkındaki deneyimi ve bilgisi hasta için büyük önem taşıyor. Ameliyat öncesi hastanın nasıl bir burun şekline sahip olmayı istediği ve bu talebin analiz edilme aşaması çok önemlidir. Burnun güzel bir görünüme kavuşması için gereğinden fazla küçültülen burunlar, ameliyat sonrasında hastaya çeşitli nefes problemleri yaşatabiliyor. Burun estetiği ameliyatlarında sadece burnun estetik görünümü değil, aynı zamanda fonksiyonel detayları da göz önüne alınmalıdır. Ameliyat sonrası hokka gibi bir burun ile nefes alamadan hayat sürmek, hastanın yaşam kalitesinin düşmesine sebebiyet vermektedir” ifadelerini kullandı.