İnsanların samimi şekilde ve isteyerek yaptıkları işler görev tanımının içerisinde yer almaktadır. Günümüzde görev bilinci ile sorumluluk duygusu iç içe geçmiş kavramlardır. İnsanlarda, görev bilincinin geliştirilebilmesi için kişilik olarak olgunlaşmakla birlikte sorumluluk duygusunun gelişmiş olması gerekir. Kişinin, yaşamında yüksek verime ulaşabilmesi için görev bilincinin çocuk yaşta kazanılması önemlidir. Bu durumu da en iyi 'Ağaç yaşken eğilir' atasözümüz açıklamaktadır.
Günümüzde çocuk yetiştiren ailelere bakıldığı zaman görev bilincinin geliştirilmesinde çok eksikler olduğu görülür. Aileler, bu hususta en büyük hatayı çocuklarının her istediğini gerçekleştirmekle yapmaktadır. Bu husustaki sorunun büyüklüğü ise çocuklar yetişerek hayatın gerçekleriyle yüzleştiklerinde ortaya çıktığı için iş işten geçmiş olmaktadır. Sorumluluk duygusu gelişmeyen çocuklarda görev bilinci de oluşmamaktadır.
Görev bilincini en iyi ifade eden kavramlar ise doğruluk, güven, işine bağlılık, insan haklarına saygı, sorumluluk, sevgi ve hoşgörüdür. Günümüzde görev bilincini negatif etkileyen unsurlar ise 21. yüzyılda insanların önceliklerinin para ve güç olması, toplumsal yozlaşma ve sanal yaşamlardır. Yaşamdaki görevlerimizin, bizim ayrılmaz parçamız olduğunu unutmamak gerekiyor. Görev bilinci oluşan insanlar, işlerini içtenlikle yapacaklarından sıhhat olarak da sağlıklı yaşam sürerler.
İnsanlar, günümüzde yaptıkları işe sadece para olarak baktıkları için gün geçtikçe toplumdan uzaklaşmakta, bencilleşerek sadece kendilerini düşünen varlıklar haline gelmektedirler. Aileler, paraya ve güce düşkünlüklerini farkında dahi olmadan çocuklarına empoze etmektedir. Bu hususa en iyi örnek ise meslek seçiminde paraya ve güce önem verilmesidir. Çocuklarına para ve güçten başka yol göstermeyen aileler, çocukları hedefine varamadığı zaman başarısızlık etiketini en başta kendileri yapıştırmaktadır.
Ailelerinden başarısızlık etiketini yiyen çocuklar ise yaşantılarının ileriki dönemlerinde yaptıkları meslekte isteksiz olduklarından mutsuz olmaktadır. Bu hususta ailelerin dikkat edeceği nokta çocuklarının geleceklerinde yapacağı mesleğin ismi ve niteliği değil, hangi mesleğe sahip olursa olsun ellerinden gelenin en iyisini yapmalarıdır. Kısacası çocuklarının, yolu nasıl gideceğinin önemi yoktur. Önemli olan yolları nasıl gideceklerini bilmeleridir. Bu açıdan bakıldığı zamanda en büyük hata eğitim sisteminde yapılmaktadır. Çünkü eğitim sisteminde çocuklara, yolu nasıl gideceği tarif edilerek çocuklar yönlendirildiği için çocuklar, yolları nasıl gideceğini bir türlü öğrenememektedir. Bu yüzdende yaşamlarının ilerleyen dönemlerinde tek başına yol almaya korktukları için gücü ve parası olanların modern kölesi olarak yaşamak zorunda kalmaktadırlar.
Görev bilincinin en büyük düşmanları ise eleştiri, sürekli söylenmek, kendi fikrinin doğru olduğunu ve haksızlığa uğradığını düşünmek, üretici olmamaktır. İnsanların, mesleklerinde adaletsizliğe uğradığı zamanlar olsa da ihaleyi başkalarına yıkma yerine suçu daima kendinde aramalıdır. İnsanlar, adaletsizliğe uğradığı zaman karamsarlığa kapılarak içlerine kapanmalarının kendilerine bir şey kazandırmayacağının farkında olmalıdır.
Sorumluluk duygusu ile görev bilincini geliştirmiş bireyler, ailelerine ve vatanlarına en faydalı kişilerdir. Yaşamda önemli olanın hangi işi yaparsak yapalım yaptığımız işin hakkını vermek olduğunu hiçbir zaman unutmayalım.