Toplumsal yaşantıya bakıldığı zaman medeniyet kavramının sadece giyim kuşama, saç ve makyaj stiline, sıkılan parfüm kokusuna, gün be gün moda takip etmeye göre şekillendiği görülür.
Bunun adına medeniyetten daha çok Batı Medeniyetine özenti diyebiliriz. Batı medeniyetine özentiden kurtularak medeniyet fikri geliştirmek ve içi boş cebi dolu medeni insanlar yerine içi dolu, cebi boş medeni insanlar yetiştirmeliyiz. Aksi takdirde zihni köleleşmeden kendimizi kurtaramayacak ve gençlerimizi, acayip acayip saç ve elbise modelleri içerisinde içimiz yanarak görmeye devam edeceğiz.
İşin özüne bakarsak toplum olarak bir medeniyet kavramı geliştirmek yerine zaman içerisinde yavaş yavaş terk etmeye başladığımız ve günümüzde de tamamen terk ettiğimiz İslam Medeniyetine geri dönmemiz lazım. İslam, medeniyetin özüdür.
İslam, yaşama bütünsel olarak bakan bir din olduğu için hakikatin ışığını bütün olarak insanlara yansıttığından dolayı medeniyeti kavratarak insanlara yaşatır.
Bu açıdan bakıldığı zaman İslam, toplumları zihinsel açıdan körelten değil, zihinleri açan bir dindir.
İşin kıssası İslam, insanları yobaz yapmaz. Tam aksine insanları, özü özümseyerek medenileştirir.