Şair Yazar Bedirhan Gökçe, “Ne zaman sorsalar özgeçmişiniz diye, bunalır ve özgeçmişten ziyade öz geleceğe talip olduğumu söylerim. Debdebelerle dolu geçmişimin renksizliği içinde birazda sıkılarak başlarım anlatmaya öz olan geçmişimi en öz şekliyle” ifadelerini kullanıyor. 

Hayatında birçok alanda faaliyet gösterdiğini söyleyen Gökçe, “Radyo programı, şiir albümleri, özel kanlarda programlar, dizi oyunculuğu ve karateyle uğraşmıştım. Bu alanlarda büyük tecrübeler edindim. Ama benim hayatımda en büyük yeri her zaman şiirlerim tutmuştur” şeklinde konuşuyor. Birçok kitap ve şiir albümü çıkaran Gökçe, son olarak ‘Biz hesapsız Sevdik’ şiir albümü ve ‘Delikanlılık’ isimli kitabını çıkardı.

 

Hayatınızda dönüm noktası diyebileceğiniz bir dönem var mı?

Hayatımda dönüm noktası babamın Kars Cezaevi’nden Ankara’ya gelmesi oldu. Bu olaydan sonra hayatım burada şekillenmeye başladı. Ankara’ya geldikten sonra eğitim hayatım, sanata olan ilgim derken Ankara’nın bir parçam olduğunu fark ettim.

 

Ankara sizin hayatınızın önemli bir bölümünü oluşturuyor. Bu kentin sizde ne gibi izleri var?

Hayatım asıl Ankara’da başladı. Burada büyüdüm, burada güldüm ve üzüldüm bu yüzden benim için çok değerli bir kent. İnsanın çocukluğunu geçirdiği yerlerin değeri farklıdır ve bu bir ömür izleri silinmez. Her anınızda aklınıza gelir ve hasret çekersiniz. Bende birçok anımı burada yaşadım. Ailem, arkadaşlarım, dostlarım hep Ankara’da oldu. Buradan bağlarımı koparamam asla. Bunun içindir ki Ankara benim çocukluğumdan izler taşıyor ve buradan uzak kalamıyorum.

1988’de TRT'nin açmış olduğu seslendirme sınavlarına girdiğim sırada mankenliğe de başlamıştım. Çok yakışıklı olmasam da iyi taşırdım kıyafetleri. Reklam, film, belgesel derken, çok alakasız bir zamanda devlet memuru oldum. Memuriyete pek alışamayan biri olarak ‘Allahım bana öyle bir iş ver ki gece oturup gündüz yatayım’ diye dua ettim. İleride bu duamın kabul olacağının bilinmezliği içindeydim 1993'te açılan özel radyolarla geceleri şiir okuyup gündüzün stresini atmaya çalışıyordum. Ve 1995'in sonunda Hulki Cevizoğlu'nun samimi teklifi üzerine biran bile düşünmeden, Kanal 6'nın haberlerini okumak üzere istifa ettim memuriyetimden. Ve üç sene sonra sesimin haberlerde anlamını yitirdiğini düşünerek gelen teklif üzerine radyo programı yapmaya karar verdim.

 

Hayatınızda olan her evrenin bir tecrübe olarak niteliyorsunuz. Bu tecrübeleri nerelerde kazandınız?

Radyo programcılığı, şiir albümleri, özel kanlarda programlar, dizi oyunculuğu yaptım. Bu alanlarda büyük tecrübeler edindim. Küçük yaşlardan bu yana zaten her geçen gün kendimi daha da geliştirerek bu günlere geldim. Bolca okuma yaptım. Her zaman araştırmalar yapmayı yeğledim ve bu yaptıklarımın benim hayatıma çok büyük katkıları oldu.

Her alanda yaşadığınız deneyimler bir sonraki işlerinizde katkısı oluyor. 90’lı yıllarda yaşadığım deneyimler sonraki yıllarda daha başarılı olmamı sağladı. 2000 yılının Eylül'ünde Radyo Tatlıses'e başlamak üzere her şeyimi geride bırakarak Ankara'ya hüzün dolu bir vedanın ardından, geldim İstanbul şehrine. Bu arada ‘Kanal A’ televizyonundaki ‘Damlayan Mısralar’ adlı programıma da devam ettiğimi düşünürsek, Ankara-İstanbul otobanının dile gelmesi durumunda nasıl 9 kilo verdiğim en iyi şekilde anlatılmış olacaktır. Damlayan Mısralar adlı TV programımla Radyo-Televizyon Gazetecileri Derneği'nin ‘2000 yılı Radyo - TV Oskarları’ ödülü ile Kültür - Sanat dalında yılın en iyi televizyon programcısı sıfatına sahip olma şansını yakalarken programımın kalitesi de tescillenmiş oldu. Alâkasız görülse de ben aynı zamanda siyah kuşak karateciyim. Kısacası, ‘Biraz kül, biraz duman, o benim işte.’

 

Şiirlerinize baktığımız zaman genelde anne, vatan, aşk gibi konuları işlediğinizi görüyoruz. Bu konular üzerinde durmanızın nedenleri nelerdir?

Baba; anneme iyi bak olur mu?

Benden sana evlat vasiyetidir

Baba; anneme iyi bak!

Akşam büyük bir heyecanla televizyon izlerken sen,

Şöyle gözünün ucuyla bir kez anneme bak.

Yaşanmışlıklarını göreceksin o çocuksu bakışlarında

 Yaşattıklarını yaşatamadıklarını,

Sana adanmış koskocaman bir ömrü göreceksin bakışlarında.

Son albümümde olan ‘Anneme iyi bak baba’ şiiri günümüzde önemli bir konuya dikkat çekiyor kadına karşı şiddeti yapanlara bu şiir bir şeyler anlatacaktır. İlk albümü çıkardığım yıllarda şiir kasetleri daha patlamamıştı. Şiir albümü yaparak sessizce 100 binin üstüne çıkan “Üçüncü Sayfa Şiirleri” albümüm ile ismimi iyice şiirleştirme imkanı buldum. Şiirlerimde bu temaların olması yaşadıklarımın etkisi var şüphesiz ama asıl önemli olan bizim kültürümüzde bu konuların sıkça işleniyor olmasını etkisi var. Biz bu temalarla yaşadık vatana sevdalı değil aşığız. Anne sevgisi her sevginin üzerine geliyor. Değerli ve kutsal, bunun bilincinde şiirlerimde bu konuları icra ediyorum. Birçok şiir albümüm var ve bu şiirlerin içeriği genelde bu konular üzerinden oluyor. ‘Başım Gözüm Üstüne’, ‘Adam Kavgada Belli Olur’, ‘Biz Hesapsız Sevdik’ gibi albümleri çıkardım. Bu albümlerle Bedirhan Gökçe asıl sevdiği işi yaparak kendini ispatlamış oldu.

 

Son olarak ‘Delikanlılık’ adında bir kitap çıkardınız. Delikanlılık sizin tanımızla nedir?

Delikanlılık, elinde tespihle sokaklarda hava atmakla, kahvehaneler de racon kesmekle olmaz. Asıl delikanlılık yürüyüşünle, konuşmanla toplumda örnek kişilik sıfatı kazanmakla olur. Delikanlılık, sadece erkeklere özgü bir kavram değildir. Kızlar da pekala delikanlı olabilir. Ben bunu bildiğim için asıl delikanlılığın kitabını yazdım.

Gençler bazı tavsiyelerim var. Gelenek ve göreneklerine bağlı, ahlak anlayışını en üstte yaşatmaya çalışsınlar. Günümüzde gençlere çok iş düşüyor. Onlar bu toplumun geleceği. Biz yaşadık ve yaşattık şimdi sahne onların bizden bir şeyler alabildilerse ne mutlu. Onlarla toplumumuz daha üst seviyelere çıkacaktır. Buna tüm kalbimle inanıyorum.

 

Birçok şiir albümü ve kitabı olan Bedirhan Gökçe, “Radyo programcılığı, şiir albümleri, özel kanlarda programlar, dizi oyunculuğu yaptım. Bu alanlarda büyük tecrübeler edindim” dedi. Ankara, büyüdüğünü söyleyen Gökçe, hayatının en önemli yıllarını Başkent’te geçirdiğini anlattı.

 

 

ÖZEL HABER