Günümüzde sosyal ilişkilerin zayıflaması kaygılarımızı ve korkularımızı artırmış ve bir zehrin insanın gücünü yavaş yavaş tükettiği gibi kaygı ve korku zehirleri de zihin gücümüzü yavaş yavaş tüketmektedir.
Bugün toplum, geçmişiyle barışık olmayan ve geleceğine karamsar bakan iç dünyaları yıkılmış insanlarla doluysa bunun nedeni insanların zihinlerinde yarattıkları korku ve kaygılardır.
Yaşamın her anı o kadar kıymetli ki bir tek olumsuz düşünce ile yaşamını zehirlemeye kimsenin hakkı yoktur.
Bu dünyadaki üzgün, karamsar ve geleceğiyle barışık olmayan insanlar, yaşamlarını doyumlu ve keyif içerisinde dinamik şekilde yaşayan insanlardan farkları olmadığını bilmelidirler. Onların yaptıkları tek şey kendilerini keşfederek varoluşlarının amacına hizmet etmeleri ve yaşam ateşlerini canlı tutmalarıdır.
Bizler, negatif sularda kulaç atmaktan bir an evvel vazgeçmeli ve rotayı pozitif sulara çevirmeliyiz. Bütün mesele dünyadaki evrensel kaynaklara karşı pozitif bakış açısı geliştirmekte saklı.
Sizlere biraz ilginç gelecek ama bir insanın zihninden ortalama altmış bin düşünce geçmekte ve bu düşüncelerin %95'ide bir önceki gün düşündüklerimizle aynıdır.
Kısır ve çoğu olumsuz olan düşünce döngüsünün baskısı altında olan zihnimiz, bizleri geçmişin tutsağı olarak yaşamaya ömür boyu mahkum etmektedir. Zihinsel olarak esir olan insanların bedensel olarak özgür olması ise mutlu olmalarına yetmiyor.
İnsanlar, yaşamdaki pozitif şeylere odaklanarak yaşamlarını anlamlı kılmak yerine kaygılarını daha da geliştirmeye çalışarak mazoşist bir karaktere ve kişiliğe bürünmektedir. Maddi kaygılar, sosyal ilişkilerde başarısız olma kaygısı, gelecek kaygısı, başarısız olan evlat için duyulan kaygı ve işin en acı tarafı da bu kaygıların sonunun olmaması.
Bu kaygıların, yaşamsal gücümüzü bir selin ya da kasırganın önüne her şeyi katıp götürdüğü gibi götürdüğünü anladığımız gün sınırsız olan yaşamsal potansiyelimizi bloke olmaktan kurtaracağız.
İnsanlar, yaşamlarını kontrol etmek için zihinlerini kontrol etmeyi öğrenmedikçe kaygılarımız, ruhlarımızı er veya geç yaralayacaktır.