İnsanlar, güçlü zihinlere sahip oldukları sürece barışın ve kardeşliğin önemini anlayacağından dolayı insanların zihinlerini güçsüz kılmak için mümkün olan her şey yapılmaktadır. Çünkü dünyamızda silah sanayinin milyar dolarlık pazarı, maalesef insan canından daha kıymetlidir.
Günümüzde insanların sadece eğlence ve tüketimden ibaret olan yaşam tarzları iç dünyalarında başarısızlığa neden olduğu gibi kullanmadıkları zihinleri de her geçen gün zayıflamaktadır. Bedenimizi kullandıkça vücut kaslarımız nasıl gelişiyorsa zihnimizi kullandıkça da zihnimiz, vücut kaslarımız gibi gelişecek ve kendi yaşam tarzımızı kendimiz belirleyeceğimiz için istediğimiz her şeyi yaşantımıza dahil etme imkanımız olacaktır. Zihnimiz geliştikçe arzuladığımız ideal sağlığa, huzur ve dinginliğe kavuşacak, kendi yaratılarımız ile yaşamımızın sınırlarını belirleyeceğimiz vizyona sahip olacağız.
İnsanlar, kaliteli bir yaşam süremediklerinin ve zengin bir düşünce dünyasına sahip olamadıklarının farkında olsalar da eğlenceye ve tüketime alıştırıldıkları için bu alışkanlıklarından vazgeçerek zengin düşünce dünyası ile vizyon sahibi kaliteli bir yaşam için herhangi bir çaba sarf etmiyorlar.
Günümüzde anlamlı düşünemeyen insanlar, anlamlı bir hayat sürememekte ve yaşadıkları anlamsız hayat ise kendilerini huzursuzluğa itmektedir. Bugün toplumu saran dedikodu ve gıybet hastalığının nedeni de fakir düşünce dünyasıdır.
Şunu unutmamak gerekir ki düşünce dünyamızı zenginleştirmedikçe maddiyatımızı zenginleştirmenin hiçbir anlamı yoktur. Aylık on milyarlar kazansa da köle gibi çalışan, ailesine ve kendisine ayıracak vakti dahi olmayan ve bir tatile bile gidemeyen insanların, maddi açıdan zengin olmasının manası var mıdır?
Elbette yoktur. Bu tip insanlar, sonuca takılı yaşadıkları için yaşamın keyfini süremezler. Yaşamın keyfini sürmek için öncelikle kişisel gelişimin ve peşine gelecek olgunlaşmanın keyfini sürmek gerekir. Şu dünyadaki en mutlu ve huzurlu insanların, yaşamın getirdiği sonuçlar ile dalga geçebilen ve her şeye rağmen yaşama gülümsemeyi başarabilen insanlar olduğunu her zaman hatırımızda tutalım.
Dışarıda başarılı olarak prestij, kariyer, sosyal statü ve çok para kazanmak isteyen insanların, öncelikle iç dünyalarında başarılı olmaları gerekir. Çünkü iç dünyalarında başarıyı yakalayamayan insanlar, mutsuz ve huzursuz olduklarından dolayı dingin bir zihne sahip olamazlar. Bu da başarının peşinden koştukça başarısızlığı getirecektir.
Kısacası düşünce dünyaları zengin olmayan insanlar, kendi iç yaşantılarında huzursuz olduklarından dolayı kendileriyle küstürler. Bu nedenle insanların önce kendileriyle barışması gerekir. Bir insanın kendisiyle barışık olması ise yaşama geniş çerçeveden bakabilmesine bağlıdır. Yaşama geniş çerçeveden bakmak ise düşünce dünyasının zenginliğiyle ilgilidir.
Zengin düşünce ve güçlü zihin ile silah tüccarlarının oyununu bozarak güçlü bir geleceğe yol alabiliriz.