Salt yönetim kavramı bilgi çağı ile son bulmuştur. Sanayi devrimindeki salt yönetim anlayışının yerini ise yönetişim anlayışı almıştır. Yönetişim anlayışı ise yönetici ve personel arasındaki gereksiz hiyerarşiyi ortadan kaldırdığı için yapı itibariyle bilgi çağına uygundur.
Yönetişim modelinde başarıya ulaşmanın yolu elde edilen bilgilerin tüm personel ile paylaşılmasından geçiyor. Her türlü bilgiye ulaşabilen personele ise yeterli sorumluluk verilerek kurumun bir parçası haline getirilir. Böylelikle daha hızlı ve etkin kararlar alma imkanı doğar. Yönetişim anlayışında bir başarıya ulaşıldığı zaman herkes, bu başarıda ufak ya da büyük bir payının olduğunu bilir. Ayrıca yönetişim anlayışında personelin, önemli imkanlarından olan elektronik formlar ile personelin daha yaratıcı olması sağlandığı gibi sorun çözme yetenekleri gelişir ve kurumun verimliliği artar.
Yönetişim anlayışla yönetilen kurum ve şirketlerde yönetici, statüsünden aldığı güçle hareket etmek yerine elde ettiği doğru bilgiyi korkmadan yönettikleriyle paylaşarak sistemi bütünleştirici bir rol oynar. Bu sistemde yönetici, emir-komuta zinciri yerine personele yaptırmak istediklerini bilgiye dayanarak uzlaşma ve anlaşma içinde yaptırır. Kurum ya da şirketle ilgili karar alırken uzman görüşlerinden mutlaka faydalanır. Yönetişim anlayışında yönetici, personelinin işe konsantre olup, enerjilerini işe harcamaları için personeline değer vermekle birlikte bu değeri, onlara hissettirir. Elemanlarının, mümkün olduğunca sorumluluk alarak katılımlarını artırmayı hedefler.
Yönetişim anlayışında yönetici, alacağı kararlarda duygularını işin içine katmaz. Kendisini, kurumda tek otorite olarak görmediği gibi statükocu ve şabloncu yönetim anlayışına karşıdır. Yöneticinin, geleceğe dair net bir vizyonu vardır. Bu vizyonunu, personeli ile paylaşmaktan ve görüş alış verişinde bulunmaktan çekinmez. Tam aksine personelinin de katılımını sağlayıp, desteğini alarak bir yönetici gibi değil, yönlendirici gibi davranır.
Bilgi toplumunda başarılı olmak isteyen yöneticiler, rakiplerini iyi izler, çevre koşullarını, yeni gelişmeleri ve fırsatları çok iyi takip ederek ekonomik ve sosyal krizlere fırsat vermez. Bilgi çağının yöneticileri, birer kaşif, birer maceraperest ve birer öncülerdir.