Dünyadaki tüm insanların ortak hedefleri huzur bulmaktır. Bu yüzden insanlığın varmak istediği ortak adres ise huzur sokağıdır.
Dünyadaki her insanın zihninde huzur sokağının bir resmi vardır. İnsanlar huzuru sükunette aradığı için zihinlerdeki huzur sokağının resmide sükunet üzerine çizilmiştir.
Oysa insanların yaşamlarında her zaman beyaz bulutlar hüküm sürmez. Bazen de kara bulutlar hakim olur insanların yaşamına. Huzur sokağına varmanın sırrı ise insanın yaşamına kara bulutlar hakim olduğu zamanda dahi huzuru kaybetmemektir.
Ormanda gezintiye çıkan insanlar, ormanların içerisinde bazen aşılması zor engebeler olduğunu ve kış mevsiminde ise yaprağını döken birçok ağaç nedeniyle ormanların çıplak kaldığını iyi bilirler. Bu açıdan bakıldığı zaman insan yaşantısı ile ormanlar arasında sıkı bir bağ vardır. Çünkü insan yaşamı da tıpkı ormanlar gibi aşılması zor engebeler içerir. İnsanlar, yaşadıkları derin üzüntüler nedeniyle ormanların kış mevsiminde çıplak olduğu gibi kendilerini duygusal olarak çıplak hissedebilirler.
İnsanlar, yaşamın güneşli dönemlerinin keyfini çıkarırken kara bulutlu dönemler içinde kendilerini manevi olarak hazırlamalıdır. Çünkü kara bulutlar, insanların yaşamlarına uğrayıp içindeki yağmuru bütün hışmıyla boşaltmaya başladığı zaman manevi olarak yapılan hazırlık bir şemsiye görevi görür ve insanların ıslanıp, bedbaht olmasını engeller.
Ve insanlar, huzurun yaşamlarındaki çatlaklar arasında saklı olduğunu bilmelidir. Çünkü insanların yaşamlarını tekrar yeşertecek olan o çatlaklardan fışkıran çiçekler, laleler, nergisler ve sümbüllerdir.
Bugüne kadar huzur sokağına varan insan var mıdır bilinmez ama oranında pek sükunetli bir yer olmadığı söylenebilir.
Kara bulutların yolu bazen huzur sokağına da düşer. Oraya varan insanlar varsa onlar, kara bulutlar geldiği zaman ne yapacağını çok iyi bildiğinden dolayı kara bulutların yaşamlarındaki huzurlarını kaçırmasına müsaade etmezler.