Akıl hastalarını toplum olarak yadırgarız. Bunun içinde onları toplumsal hayatın içerisinde istemeyiz. Oysa deli diyerek toplumun bir kenarına ittiğimiz bu insanlar, birçoğumuzdan daha yeteneklidir.
Bu konu ile ilgili ilginç bir pasaj var.
Bir gün vatandaşın arabasının tekeri Bakırköy Akıl Hastanesinin önünde patlar. Vatandaş, lastiği değiştirmek için yerinden sökerken bir delide camdan vatandaşı izlemektedir.
Neyse vatandaş, cıvataları yerinden söktükten sonra tekeri çıkarırken cıvatalar yuvarlanarak yağmur giderinin içine düşer. Vatandaş, ne yapacağı hususunda kara kara düşünürken durumun farkında olan deli, diğer tekerlerden birer cıvata sök ve söktüğün tekere tak. Böylelikle her tekerde 3 cıvata olur ve lastikçiye kadar gidersin.
Bu fikir karşısında şaşkına dönen vatandaş, burada yatıyorsun ama bizden daha akıllısın diye deliye seslenir.
Delide, 'Salaklıktan değil, delilikten yatıyoruz.' şeklinde vatandaşa cevap verir.
Akıl hastaları, yaşama bir akıllıdan daha fazla aşıktır desek komiğinize gider ama onlar, çocuk yüreklidirler. Kendilerini, elinin tersiyle toplumun bir kenarına iten akıllıları asla unutmazlar.
Akıl hastaları, akıllılar gibi kimsenin ekmeğine göz dikmediğinden dolayı kimsenin hakkını yeme gibi bir dertleri olmaz. Onlar, kendi hallerinde iç dünyalarına gömülüp, kendi yalnızlıklarında yaşamayı severler.
Akıllılarında içi içini yer. Ama onlar nefislerinin kölesidirler. Bitmeyen hesapları ve bu hesaplara dayalı çıkarları içlerini kemirir. Onlar ise çok akıllı olduklarından dolayı bunun farkında dahi değillerdir.
Akıllı geçinen insanların şeytanlaşmış akılları, bugün kan gölüne dönen dünyayı ne kadar güzel açıklıyor değil mi?
Şöyle bir düşündüğümüz zaman bütün günahları aklın ürettiğini anlamamız o kadarda zor olmaz. Örneğin hileli mal satarak zengin olmaya çalışan bir akıl hastasına rastladınız mı?
Akıllı geçinenler, en samimi ilişkilerinde dahi çıkarlarının hesabının peşinde iken kim, kalkıp da akıllılar, insanlıkta, vicdanda ve bilgide akıl hastalarından daha ileri seviyede diyebilir?
Akıllılar, kendi gölgelerinden dahi korkarken akıl hastaları, yaşamın en cesur savaşçılarıdır.
Bu dünyanın acımasızlığından yakınan daima akıllılardır. Siz, hiç akıl hastalarının dünyanın kötü olduğundan şikayet ettiğini duydunuz mu?