Bugün insanlık saygınlığından çok şeyler yitirmişse sebepsiz değildir.
İnsanlar, yüreklerindeki sevgiyi yitirmişse, yaşamın güzellikleri hayatlarımızdan teker teker çekip gidiyorsa sebepsiz değildir.
Çocuklar, geleceğe dair ümitlerini yitirmiş ve gelecek, onlar için bir korku iklimine dönmüşse, mahalleler, çocukların oynayabileceği güvenli yerler olmaktan çıkmışsa sebepsiz değildir.
Çekirdeğinde Yunus'un sevgisi olan, çekirdeğinde Mevlana hoşgörüsü olan bir toplum, kendi topraklarında bu sevgiyi ve hoşgörüyü yitirmişse sebepsiz değildir.
İnsanlar, gerçeklerle mücadele etmek yerine gerçeklerden kaçıyorsa, Hz. İbrahim'i yakmayan ateş, bugün insanlığı yakıyorsa sebepsiz değildir.
İnsanlar, makama, mevkie ve paraya bu kadar değer veriyorsa, çıkarı için kardeşini bile satabiliyorsa, mertlerin arkasından teneke çalıp, namertleri destekliyor ve alkışlıyorsa sebepsiz değildir.
Yaşam sır tutmaz. Sebepler ortada ama görmeye göz lazım. Gözün görmesi içinde kalp gözünün açık olması gerekmez mi?
Benim kalp gözüm açık mıdır bilmem ama size, net üç sebep söyleyebilirim. Televizyon, medya, sosyal medya. Yani sebepleri uzaklarda aramaya gerek yok. Sebepler, evimizin içinde, elimizin altında.