Uyku moduna geçip gözlerimi kapattığım zaman bir daha açmak istemiyorum. Çocukların, çocukluklarını yaşayamadığı bir dünyaya gözlerimi açsam ne olacak ki!
Toplu taşıma araçlarında iki çocuğun muhabbetine rastladığım zaman ne konuştuklarını merak ederek kulak misafiri olmaya özen gösteririm. Şimdiye kadar iki çocuk arasında geçen muhabbetlerde eve gidelim, hemen bir şeyler atıştıralım ve dışarı oynamaya çıkalım gibisinden bir muhabbete rastlamadım. Ders muhabbeti zaten yok. Muhabbetler genelde ya bilgisayar oyunları üzerine ya da televizyon dizileri. Anlayacağınız teknoloji, çocukluk yaşantılarının o güzel günlerinin katili olmuş.
Eskiden mahallelerde öyle çocukluklar yaşanır ve öyle hatıralar biriktirilirdi ki insan, 80 yaşına da gelse o mahalleyi ve hatıraları unutamaz. Çocukluğunu yaşadığı mahalleden bahsederken daima bizim mahalle der. Bir şeyi benimsemenin en güzel ifadesiyle.
Eskiden mahalle bakkalları vardı. Çocuklar, bakkal amcasına gider ve sakız, şeker, bisküvi, leblebi tozu ya da canı istediği herhangi bir şeyi alır ve akşam babam ödeyecek derdi. Bakkal amca, yüzünde tebessümle afiyet bal olsun evladım der ve çocuğu uğurlardı. Baba, akşam bakkala uğradığı zaman hesabı öderken yesin keratalar, zaten onlar için çalışıyoruz der ve yüzünde tebessümle hesabı öderdi.
Şimdi o mahalle bakkalları da kalmadı. Bakkal amcalarını yitiren çocuklarda yetim kaldı. Şimdi çocuk, eline aldığı kredi kartıyla ya da nakit parayla mahalle bakkallarını tuş eden süpermarketlere gidiyor.
Çocuklar, eskiden mahallede oyun oynarlarken imece usulü yaşamayı da öğrenirlerdi. Böylelikle yeri geldiği zaman fedakarlığı, yeri geldiği zaman yardımlaşmayı, yeri geldiği zaman adam satmamayı yaşamın kalbinden öğrenmiş olduklarından delikanlı olmak o kadarda zor değildi.
Şimdi mazi olan o mahallelerde yaşayan insanlar, mahallelerinde birinin başına bir iş geldiği zaman şimdiki gibi banane moduna girmezdi. Tam aksine tam bir insanlık örneği olarak dayanışma içerisine girerlerdi. Yani düşenin dostunun çok olduğu o mahallelerde insanların psikolojisi bugünkü kadar bozuk değildi. Eskiden psikiyatristlerin önünün boş olması sevgiden kaynaklıydı. İnsanlar, birbirlerini sevmek yerine tuzağa düşürmeye başladığı günden beri psikologların önü ana baba günü.