Bir zamanlar 'Kırk Haramiler' diye bir film vardı. Bu filmde kırk haramiler, soygun mallarını bir mağarada biriktirir ve o mağaranın kapısı açıl susam açıl denildi mi açılır, kapan susam kapan dedi mi de kapanırdı.
Kapıları bu sözlerle açılıp kapanan böyle bir mağaranın olmadığını hepimiz biliyoruz. Ancak günümüzde dünyaya hakim olan kapitalist sistem, bu filme ne kadar benziyor değil mi?
ABD ve AB tarafından sömürülen, kalleşliğin her türlüsünün hakim olduğu haramilerin dünyasında terörizmin her türlüsüne açılan kapılar, barış elçilerine kapanırken ateş, düştüğü yerdeki insanların bağrını yakıyor.
Bugün kendi ailesi ve evladı rahat yaşasın diye Afrika'da, Ortadoğu'da çocuklar ölürken vicdanlarının sesini dahi susturarak sessiz kalanlar, bunun bedelini elbet ödeyecektir.
Çocuklar ölürken buna sessiz kalmayan ve kendi askeri ile Afrin'e Zeytin Dalı Harekatı düzenleyen milletimiz, oradaki mazlumların göz bebeği olurken, ülkemize ukala tehditler savuran ABD ve askerleri ise nefret odağı haline gelmiştir. Üstelik korkak ABD askerleri, kendileri savaşma cesaretini gösteremediği için oradaki terör odaklarının uşaklığını yapmaktadır.
Bazı milletlerin geçmişleri utanç ile dolu iken bazı milletlerin geçmişleri ise gurur kaynağıdır. Bizler için geçmişte kurulan her devletimiz ayrı bir övünç kaynağı iken ABD ve AB gibi milletlerin geçmişi utanç abidesidir. Onlar, tarihlerindeki ve bugün yaptıkları alçaklıkları savunurken daha da alçalırken biz, geçmişimiz ve bugünümüzle mazlumların yanında yer alarak insanlığa örnek bir millet olmayı sürdürüyoruz.
ABD ve AB ülkeleri, gemisini yürüten kaptan misali geçmişten günümüze kadar sömürü sistemi ile zenginleşirken bugün denizleri dahi kuruttuklarından dolayı gemileri karaya oturduğundan kuduz gibi sağa sola saldırmaktadırlar.
Ve bir gün gelecek 'Açıl susam açıl' günümüzdeki deyimiyle 'açıl kapital açıl' devri sona erecek. O gün insan kalmayı başaranların ağzında tek bir söz olacak:
'Zafer, daima insan gibi yaşayanlarındır.'