Günümüzde yaşam koşulları hem maddi hem de manevi olarak geçmişe göre çok zor. Bu zor yaşam koşullarının bunalttığı insanlar, mücadele edecek güçlerini yitirmiş olacaklar ki yaşantıları ile ilgili sürekli yakınır dururlar.
İnsanın yaşamda yol alabilmesi için tıpkı motorlu taşıtlar gibi benzine ihtiyacı vardır. Bu benzinin adı ise maneviyattır. İnsanlar maneviyatlarını yani ruhlarını besledikleri sürece yaşam kalitelerini artırarak yaşamın zor koşulları ile mücadele edebilirler. Diğer bir deyişle insanların, ruhlarına gönderdiği manevi benzinin kalitesi yaşam kalitelerini belirler.
İnsanlar, yaşamın bir mücadele ve bu mücadeleyi galip bitirebilmedeki en önemli faktörlerden birinin de sorumluluklarını tam anlamıyla yerine getirmek olduğunu hiçbir zaman unutmamalıdır.
Kendi yaşamlarının lideri olmak isteyen insanlar, kendilerini bilgiyle donatmak durumundadır. İnsan yaşamının en önemli standart sapması olan bilgi, yaşama verilen değerin olduğu kadar yaşantıları değerli kılmanın da en önemli gerçeğidir.
İnsanlar, yaşamlarında yakınmak yerine mücadele etme yolunu seçtikçe yaşamlarındaki sırlara da vakıf olurlar. İnsanlar, birbirlerine karşı iyilik vanalarını açıp, kötülük ve haksızlık vanalarını kapattıkları takdirde korkularının üstesinden rahat geleceği için yaşam karşısında daha güçlü olacaktır.
İnsanlar, yaşamdaki en büyük sırrın kendilerini insani vasıflarla dolu rozetle donatmak olduğunu anlamadıkları sürece dünya asla güzel bir yer olmayacak. Yaşamın zorlu koşullarıyla zarafeti elden bırakmadan mücadele eden insanların, kendilerini insanlık vasıflarıyla donatmayanlar tarafından kolay saldırıya uğramasının tek sebebi edepleridir.
İnsanların, yaşamlarında mücadele ederken küçük hesapların peşinde koşmaması ve kendilerini küçük mazeretlerle oyalamaması gerekir. Bunun içinde insanlar, kendilerine büyük hedefler belirlemeli ve bu hedeflerinin peşinden inançla ve azimle gitmelidir. İnsanlar, küçük hedeflerin insanları küçülttüğünü de unutmamalıdır.
İnsanlar, yaşamlarında yakınmayı bir kenara bırakarak her güneş doğduğunda umutlarını tazelemeli ve yaşamla mücadelesini daha güçlü şekilde sürdürmelidir. Yaşamları daima kaliteye odaklı olmalı, sosyal medya, diziler ve internet ile çocuklarının zihinlerinin kirlenmesinin önüne geçmelidir.
Yaşamlarımızda güneşin hiç batmaması dileğiyle...