Günümüzde zalimlerin hakim olduğu dünyada o kadar çok zulme uğruyoruz ki bizleri, sırtımızdan vuranların haddi hesabı yok. Bizlere, en fazlada sırtımızdan geçinenlerin bizleri sırtımızdan vurması koyuyor.
Bu dünyada sırtı sağlam adama rastlarsanız bilin ki ya sırtı ya da cebi pektir. Çünkü insanları sırtından vuran zalimler, güçlüleri gördükleri zaman kendilerine saklanacak bir delik illaki bulurlar. Zayıf gördüklerine ise salladıkça sallarlar. Sırtının delik deşik olması dahi bu kahpeleri tatmin etmez. Vahşi bir hayvan gibi avını parçalamak isterler.
Bu zalimlerin en büyük besin kaynağı sevgisizlik ve kalitesizliktir. Tarihe bakıldığı zaman insanlar, sevgiden ve kaliteden uzaklaştıkları zaman bu zalimlere gün doğduğu görülür. Bu yüzden bu zalimlerle başa çıkmanın tek yöntemi sevgi ve yaşamdaki kalitedir. İnsanlar, birbirlerini sevdikçe ve bilgiyi çok iyi kullanarak yaşam kalitelerini artırdıkça bu zalimler, saklandıkları inlerden asla çıkamayacaklardır. Hatta o inlerden kafalarını dahi uzatmaya cesaret edemeyeceklerdir.
İnsanlar, yaşamlarında bu zalimlerin zulmüne uğrarlarsa kesinlikle boyun eğmemeli, bu zalimlerin zulmünden korunmak için güçlülerin koltuğunun altına sığınarak yaşamamalı, onuruyla mücadele etmelidir. Mücadeleden kaçarak ölü gibi yaşamaktansa onuruyla mücadele ederek ölmek her zaman yeğdir.
Unutmamalı ki cehennem zalimler ve bu zalimlerin zulmüne boyun eğen kahpeler için cennet ise mazlumlar ve mazlumların hakkını ne pahasına olursa olsun savunanlar için vardır.