Günümüz kapitalizm sisteminde para, karakterin önüne geçse de insanların yaşadıkları hayatın derinliklerine kök salan para değil, karakterdir. Para ile yaşama yüzeysel tutunan insanların yaşamı, tıpkı toprağa yüzeysel tutunmuş bir ağaç gibi en ufak bir fırtınada yıkılmakta ve yeniden ayağa kalkarak yaşama tutunmak isteyen insanlar, psikiyatristlerin önünde uzun kuyruklar oluşturmaktadırlar.
İnsanların karakterlerini yaşantıları belirler. Bir insanın karakterini dışa vuran en iyi şey ise davranışlarıdır. Bu yüzden insanlar, sözlerinden daha fazla davranışları dikkate alınarak değerlendirilmelidir. Günümüzde paraya verdiği aşırı değerden ötürü yaşamın derinliklerine kök salamayan insanlar, psikiyatri alanına karakter yetmezliği diye bir hastalık armağan etmişlerdir. Hayırlı uğurlu olsun.
İnsanlar, yetenekleri sayesinde yaşamın basamaklarını hızlı bir şekilde çıkarak zirveye ulaşsa da karakteri ile yaşamın derinliklerine kök salamadığından ve yaşamın derinliklerinden beslenemediğinden dolayı merdivenleri inişi, çıkışından daha hızlı olmaktadır.
Karakter yetmezliğinin en fazla görüldüğü kesim maalesef sanat camiası olduğu içindir ki toplum pusulasını bu kadar şaşırdı.
Toplumda karakter yetmezliği hastalığı bir salgın haline geldiği içindir ki insanlar, birbirlerinin ettiği yemine dahi itimat etmemekte, karakter yeminin önüne geçmektedir.
Dünya belli bir fikri savunmaktan aciz insanlardan oluştuğu içindir ki karaktersizlik yeryüzünde bu kadar kök salmış ve karakter yetmezliği denen bir hastalığı üretebilmiştir.
Günümüzde sağlam ilişkiler kurmaya karakteri yetmeyen insanlar, birbirlerinin arasına aşılmaz duvarlar örmekte ve bu duvarlar insanları yüreksizleştirmektedir.
İnsanların yaşam tarzları insanları fazlasıyla yorduğundan dolayı insanlarda bilme ve düşünme hevesi kalmadı. Birisi yüzüne gülümsediğinde çocuk gibi sevinen insanlar, çağımızın vebası karakter yetmezliği hastalığının pençesinde kıvranmaktadır.