A noktasından yola çıktınız ve B istikametine varmak için doğru rotada ilerliyorsunuz. Ancak önünüze stabilize bir yol çıktı. Bu stabilize yolu sabır ile geçerek doğru rotada ilerlemek yerine stabilize yola girmemek için rotayı değiştirirseniz hedefinize asla ulaşamazsınız. Çünkü yanlış rota insanı, hiçbir zaman doğru hedefe ulaştırmaz. 

İnsanlar, savundukları fikirlerde ve ileri sürdükleri düşüncelerde mutlaka siyasi, ekonomik, eğitim, bilim ya da daha farklı alanlarda bir ideolojinin savunuculuğunu yaparlar. Bir ideolojiyi savunmak demek ise kendimize bir yaşam rotası belirlemekle eşdeğerdir. Bizler, bu yaşam rotamızda hedefimize varmak için büyük bir azimle ilerlerken karşımıza zıt fikirler ve düşünceler çıktığı zaman bunları sabır ve anlayışla karşılamak yerine rotamızı değiştirecek olursak kendi doğru yolumuzdan şaştığımız için en büyük zararı yine kendimize vermiş oluruz. 

İnsanlarımız, maalesef bilgiye açlar. Bilgiye aç olduğumuz içinde insanlığa fikri manada gereken hizmeti yapamadığımız gibi zıt fikir ve düşüncelerle, fikir ve düşünce üreterek mücadele edemediğimizden tahammülsüzüz. Bu tahammülsüzlük ise birbirimize giydirme olarak kendini göstermektedir. Biz, sırf kendimizi kültürlü göstermek ve bu yönde reklamımızı yapmak için üç beş fiyakalı söz ezberleyip, caka satmanın peşindeyiz. Bu halimiz ise bilgiye ulaşmada önümüzdeki en büyük engeli teşkil ettiği gibi enerjimizi de yok etmektedir. 

Bilgiye olan açlığımız sadece zıt fikir ve düşüncelere olan tahammülsüzlüğümüzde ortaya çıkmıyor. Bilgiye olan açlığımız en değerli varlığımız olan yaşantılarımızı israf etmemize yol açıyor. Yaşantılarımızı israf ettiğimiz içinde üretemediğimizden ve ileri teknolojiye ulaşamadığımızdan itibarı giyim kuşamda, lüks arabada, lüks evde ve kabarık banka hesaplarında arıyoruz. Sanki birileri bizi tüketme moduna ayarlamış ve bizde, o moddan hiç çıkmadan yaşıyoruz. 

Toplumumuzun bilgiye aç olması kültürümüzde ve temel değerlerimizde de büyük yozlaşmaya yol açmıştır. Gençlerimizin giyim kuşamlarına, yaşam tarzlarına baktığımız zaman tarihimizden gelen kimliğimizin bozulma noktasına geldiğinin artık farkına varmamız gerekiyor. İşin en kötü tarafı da modernlik denen aldatmacadan herkes daha fazla nasiplenmek için yarışa girmiştir. 

Modernlik sarhoşluğu içerisinde hamaset edebiyatı yaparak gemiyi yüzdürmeye çabalıyoruz. Modernlik sarhoşluğu içerisinde objektif düşünemediğimizin farkına varamıyoruz. Aynı sarhoşluğun etkisiyle kendimize yatırım yapamıyoruz. Yine modernlik sarhoşluğu içerisinde yaşantılarımızı doğru değerlendiremiyoruz. Her taraftan ikaz lambaları yanmaya başladı. Yaşantılarımız da bir an evvel ciddi ve köklü reformlar yaparak modernlik sarhoşluğundan kurtulmamız gerekiyor. Aksi takdirde gelecek nesillere insanlık borcumuzu ödeyememiş oluruz. 

Zıt fikirleri, sabır ve anlayışla karşılamak belli bir bilgi birikiminin ve yüksek kültürün eseri olduğu için zıt fikirleri sabır ve anlayışla karşılayarak bu fikirlere karşı fikri mücadele verdiğimiz gün, doğru rotaya girmiş olacağız.