Günümüz insanları teknolojik açıdan oldukça büyük imkanlara sahip olsa da mutsuzlar. Çünkü teknolojiyi nasıl kullanacağını bilmeyen insanlar, teknolojik aletlere yenik düştüler.
Teknolojik aletler karşısında çaresiz kalan insanların oluşturduğu toplumda kötülerin sayısı iyilerin sayısını geçti. Teknolojik aletler karşısında özgürlüğünü yitiren gençler ise asi. Eskiden aşkı için sevdiğinin sokağını aşındıran gençler, artık teknolojik aletler başında bilmem ne sitelerinde kendilerine aşk arıyor. Geleceğe teknoloji ile yürüyen gençlik, yağmurun altında ıslanmaktan, yalnız kalmaktan, inandığı yolda yürümekten, geleceğe dair hayaller kurmaktan korkuyor. Gençler, teknolojik aletler başında boş emellerle gençliğini bozuk para gibi harcarken biz yetişkinler ise gençleri teşvik ediyoruz.
Gençliğin, teknolojik aletler karşısında bozulmasının esas nedeni yetişkinlerdir. En başta yetişkinler, gençliği doğru yönlendiremediği için gençlik, ısırgan otu gibi dokunanın elini yakıyor ya da bir diken gibi dokunanın canını yakıyor. Teknolojik aletler, kültürel genlerimize işleyerek kültürel genlerimizi kimyasal bir silah gibi bir daha geri kazanılmayacak şekilde yok ettiği için yetişkinler, gençliğe kendilerine rehberlik edecek ve sahip çıkabilecekleri kültürel bir miras bırakamadılar.
Şimdiler de ise gençlik, yetişkinlerin yaşam tarzlarını, fikirlerini ve düşüncelerini acımasızca tenkit ediyor. Yetişkinler, insafsız olan gençliği tatlı dili ile yola getireceği yerde onların asilikleri karşısında daha da asi oluyorlar. Halbuki gençlik, yaşam karşısında tecrübesizdir. Onlar, yaşamın zor bir yokuş olduğunu ve en büyük düşmanlarının teknolojik aletler olduğunu bilmezler.
Dünyayı kendisinden ibaret sanan gençlik, kendi yazgılarını kendileri yazma kabiliyetine sahip değillerdir. Bu yüzden yetişkinler, öncelikle gençliği karamsarlığa itmeden teknoloji ile savaşmayı onlara öğretmelidir. Gençliğin bir yatırım olduğu, gençlikte ekilenin orta yaşlılıkta ve ihtiyarlıkta biçileceği hususunda gençler bilinçlendirilmelidir.
Yetişkinlerin omuzlarındaki yük, geçmişe göre daha ağırdır. Günümüz yetişkinleri bu yükü kaldıramadığı için gençliğin pusulası şaşmıştır.