Yaşamın kırbacı sırtından eksik olmayan, etrafı tarafından sürekli aşağılanan yeryüzü insanlığı, üç beş kuruş nemalanmak için midesinin esiri olunca koyun gibi kimin elinde ot görürse onun peşine takılır gider. Yeryüzü insanlığı, yaşamda bir şeyler başarabilmenin peşine hiç düşmemiştir. Çünkü cesareti yoktur. Onlar, çaresiz şekilde elinde ot olanın peşinden gitmeye kendini mecbur sanır.
Bir insanın, yaşamı sorgulayabilmesi için ilk önce kendisinden ve zekasından şüphe etmesi gerekir. Midesinin esiri olan yeryüzü insanlığı ise kendisinden ve zekasından habersiz olduğundan dolayı sorgulama kabiliyetinden yoksundur.
Dünyaya çok dar bir açıdan bakarlar. Yani dar kafalıdırlar. Ne hikmet ki dünyanın en mutlu insanları da bunlardır. Kendilerini çok olağanüstü ve orijinal olarak görürler. Yani kendilerini beğenmişlerdir. Dünyayı sorgulayan zavallı zeki insanlar ise midesinin esiri olan bu insanlar yüzünden fikirlerini gerçekleştirememenin sıkıntısı ile mutsuz olurlar. Dünya adaletsiz diyoruz ya dünyanın adaletsizliği bu noktadadır. Midesinin esiri olan yeryüzü insanlığı, güneş gözlüğü ile, saç stili ile, giyim tarzı ile çok karizmatik olduklarını ve bu karizmanın kendilerine özgünlük kattığını sanacak kadar ahmaktır. Bu ahmaklık öyle üst seviyededir ki saygınlığın düşünce ile değil, dış görünüşle alakalı olduğuna inanırlar. Garibim zeki insanda düşünsün, fikir üretsin dursun. Bu ahmakların en büyük ayıbı ise üç beş kitaptan ezberledikleri fiyakalı cümleler ile etraflarına bilgiçlik taslamalarıdır.
Bu ahmakların hiçbir yeteneği ve şahsi özelliği olmaz. Yaşamdaki tek gayeleri daha lüks yaşamak ve etrafa caka satmaktır. Bunun içinde gözleri doymak bilmez. Herkes gibi olmak en nefret ettikleri şeydir. Kalplerinin temiz olduğunu her daim iddia etseler de hiçbir erdemli davranışlarına rastlayamazsınız. Eğitim seviyeleri ile değil, zenginlikleri ile beğeni ve ilgi göreceklerine inanırlar.
Garibim zeki insanların yüreğini en acıtan ise yeryüzünün çoğunluğunu bu tür insanların oluşturmasıdır. Zeki insanlar, yine de pes etmezler. Bu tür ahmakların ruhunu ahlaki açıdan kırbaçlamaya devam ederler. Ve bu kırbaç, midesinin esiri olan insanların sırtından hiç eksik olmadığı sürece her nefeste ruhları azap içerisinde olacaktır. Ne yazık ki onlar, nefisleri yüzünden ruhlarının azap içerisinde olduğundan dahi habersizdirler.