Sevgi, şefkat, güven ortamı. Bu üç kavram, insan yaşamının ana hatlarını çizmektedir. Bu üç kavramdan yoksun büyüyen insanlar ise yaşamlarının hiçbir döneminde kendilerini gerçekleştiremeyeceğinden kişisel olarak özerk olamayacaklardır.
Kişisel özerkliğini elde edemeyen insanların en büyük eksikliği ise yeteneklerini keşfedememeleridir. Kendilerini değersiz ve aciz hissederler. Kendi güçlerinin farkına varamadıklarından yaşamlarını kontrol edemezler. Bunun içinde içlerine kapanarak kendi dünyalarında yaşamayı tercih ederler. Kendilerine karşı kör oldukları gibi dünyaya karşıda kördürler. Bu körlük ise psikolojik yapılarına olumsuz etki etiğinden neye, ne zaman tepki gösterecekleri belli olmaz. İnsanlığa karşı öylesine soğuk ve sevgisizdirler ki bunlara yaklaşan insanın yüreği üşür.
Kişisel özerkliğin gelişmesinde en önemli görev şüphesiz ebeveynlere düşmektedir. Çünkü kişisel özerklik, sorumluluk duygusu ile paralel gelişir. Ebeveynler, çocuklarında sorumluluk duygusunu geliştirdikçe çocuk, ilerleyen yaşantısında kendi kararlarını kendi verme cesaretine sahip olur. Sorumluluk duygusu gelişen insan, kendine yetememezlikten ve başarısızlıktan korkmaz. Yaşamlarında incinmeler, kırılma noktaları yaşasalar dahi bunlarla baş edecek kadar güçlü kişiliğe sahiptirler.
Günümüzde sosyo-ekonomik-kültürel yaşam çok hızlı değişmektedir. Bu hızlı değişime ayak uydurmaya çalışan bireyler psikolojik, toplum ise sosyolojik bir vaka haline geldi. Sosyo-ekonomik-kültürel yaşamdaki hızlı değişim aynı zamanda insan ilişkilerini de negatif etkiledi. İnsanlar, kendilerine yatırım yapmadan kendilerini ön plana çıkarmaya çalışarak çevresine hükmetmeye kalkışınca toplumda yaşanan sosyolojik sorunun tetiği çekilmiş oldu. Yaşamın gerçekleri ile insanların hayalleri birbirinden koptukça psikolojileri bozulan insanlar, kişisel özerkliğini elde etmek uğruna her türlü çılgınlığı yapmaya başladı. Öyle ki insanlar, bütünden yani toplumdan koparak bireyselleşmeye çalışacak kadar çıldırdılar.
Sonuçta insan, toplumdan ve kendinden kopunca hem yaşamlarının hem de toplumun ahengi bozuldu.