Hepimiz insanız. Toplumda yüksek bir statüde de olsak, sıradan biri de olsa dış görünüşümüze dikkat etmek zorundayız. Öyle ki saçımızdan ayak tırnağımıza kadar estetik olmalıyız. Estetik, insanın kişisel temizliği ve bakımı açısından da güzel bir şeydir.
Pis ve pasaklı insanları ise hor görmemeli ve onlara dengesiz muamelesi yapmamalıyız. Bu hususta ince davranmalı ve onlara da estetik görünmenin ne kadar hoş bir şey olduğunu öğretmeliyiz.
Estetik görüneyim derken haramla da iç içe olmaktan kaçınmalıyız. Mesela günümüzde birçok insanın, estetik görünmek amaçlı saçlarını boyattığına şahit oluruz. Bu gusül abdestine engel bir durum teşkil eder. Makyaj ise Allah’ın verdiği doğal güzelliği beğenmemenin neticesidir. Kaş aldırmak yine aynı. Tırnak uzatarak ya da uzatmadan yapılan oje. Kısacası insan, estetik görünmeye çalışırken sınırı aşmamalıdır.
Ancak dıştan estetik görünmekle iş bitmez. Ruhumuzunda güzel olması gerekir. Yani dıştan estetik görünmek için gösterdiğimiz çabanın daha fazlasını ruh güzelliğimiz içinde göstermeliyiz. Sadece dıştan estetik görünmekle kaliteli insan olunmaz. Kaliteli insan olmak için öncelikli husus ruh güzelliğidir.
İnsanlar, dıştan estetik görünmeyene ucube muamelesi yaparken, ruhsal açıdan estetik tavırlar sergilemeyene hiçbir abes yaklaşımda bulunmamaktadır. Bu da toplumda kaliteli ve şahsiyetli insanların sayısını azaltmakta, kıyamet alameti olan zinayı çoğaltmakta ve gevşek bir yaşam tarzı benimsenmesine neden olmaktadır.
Günümüz gençliğinin isyancı olmasından şikayetçiysek ruhu güzel bir gençlik yetiştirememişizdir. Rahmetten uzak, azaba yakın davranışlar içerisindeysek ruh güzelliğimizi yitirdiğimiz içindir. İnsanlar, ruh güzelliğine önem vermediği sürece haramla meşgul olmaya mahkumdur. Paraları da, zamanları da bereketsizdir. Sorunlar bitmediği için iki yaka bir araya gelmez. Sonuçta memnun kalmadığımız hayatlar yaşarız.
Ruhlarını güzelleştirmek isteyen insanlar, kendilerine zaman ayırmalıdır. Sadece kendi menfaatlerini düşünerek yaşamak yerine paylaşımcı bir yaşam tarzını benimsemelidir. Midesine giden lokmanın haram mı, helal mi olduğunun farkında olmalıdır. Gücü ölçüsünde yardımsever olmalıdır.
Ruhu güzel insan, nefsine karşı cihad etmiş ve bu cihadı kazanmış insandır. Dünyadaki en büyük zafer budur. Ruhu güzel insan, toplumsal huzur için sorumluluk üstlenmekten kaçınmaz. Kendine değer verdiği gibi insanlara da değer verir. Kendisiyle yüzleşme cesaretini gösterdiği için korkuları olmaz. Çözüm odaklı bir hayat yaşar. Yolunu şaşıranlara rehber olur.
Sadece bedenimizle değil, ruhumuzla da yaşadığımızın bilincinde olmak dileğiyle...