Mutlu biri olduğunu söyleyen, kimseyi kırmak istemediği için her şeyi içine attığını belirten Orhon, Sanırım her şeyi içime atmak, 'Aman kimseyi üzmeyeyim, kırmayayım' demek, sürekli idare etmek, başkalarını düşünmek beni buraya getirdi... dedi ve sözlerine devam etti:
"Hızla unutmaya başlamıştım. Dizilerin alt yazılarını kaçırmaya başlayınca kendimden şüphelendim. En son buzdolabına koyacağım sütü banyoya götürüp bırakınca 'Tamam derhal doktora gidiyorsun Burçin' dedim."
52 yaşındayken doktor tarafından beyninin 70 yaşında birinin beyni ile eşit olduğunu duyduğuna çok üzüldüğünü söyleyen Burçin Orhon; "2-3 işi aynı anda yapmaya kalkınca başaramıyorum, öylece kalıyorum. Evdekilere 'Sakın söylemekle kalmayın, yazıp verin' diyorum. Şimdi yapacağım şeyleri notlar halinde veriyorlar. Çantamda, masamda defterlerim var" dedi.
Kalp, şeker ve depresyon hastalıklarının son 4-5 yıl içerisinde olduğunu söyleyen Orhon son olarak da Alzhemier hastalığının eklenmesi ile kendisini kötü hissettiğini anlattı.
"Şeker rahatsızlığım konusunda da yanlış teşhisler yapıldı. Bazı doktorlara güvenim o kadar sarsıldı ki tüm ilaçlarımı bıraktım. Biliyorum yaptığım doğru değil, ama ne yapayım? İlaçları bırakınca gerginliklerim oluyor. Şu an doğru bir doktor ve hastane arayışı içindeyim."
Burçin Orhan, kocası Süheyl Uygur'un dünyanın en iyi kocası olduğunu söyleyerek "Eşim Süheyl benimle ilgili endişe içinde. Üç kızımız bu duruma çok üzülüyor. Hasta bir insanla uğraşmak çok zor ve sıkıcı. Bu anlamda dünyanın en iyi kocasıyla evliyim. Başıma ne gelirse gelsin biliyorum ki 'Süheyl beni mutlaka kurtarır.' Şimdi arabayla bir yere gitmemi istemiyor. Haklı da... Hayatım şu anda zor. Biliyorum ki ileride daha büyük problemler yaşayacağım. 'Bana bir şey olur' endişesi taşımıyorum." diye sözlerine devam etti.