Haber Türk'ten Cemal Doğan'ın yaptığı habere göre, uyuşturu bağımlısı drama öğretmenliği yapan Mahir K., Safranbolu'da animasyon işi bularak orada bir ev tuttu. Ankara'daki arkadaşları Osman A. ve Ahmet K.'yı da uyuşturucudan kurtulmaları ve yeni bir hayata başlamaları için ikna ederek yanına çağıran Mahir K. ve arkadaşları bir süre Safranbolu'da çalışarak hayatlarını sürdürdü. Uyuşturucuyu bırakmayı başarak gençler bir dönem maddi sıkıntıya düşünce Ahmet K., diğer iki arkadaşına annesinden para almak için Ankara'ya gitme teklifinde bulundu.
Ahmet K. Ankara'ya annesinin yanına giderek annesinden bir miktar para aldı. Ardından arkadaşları Osman A. ve Mahir K. ile buluşan Ahmet K. arkadaşlarına “Size güzellik yapacağım. bugün son kez uyuşturucu alıp veda edeceğiz” dedi. Arkadaşlar Altındağ'dan aldıkları esrar ve eroinlerle Safranbolu'ya doğru yola çıktılar.
Yola çıkan arkadaşlardan Osman esrar içerken Ahmet ve Mahir de vücutlarına şırınga ile eroin enjekte etti. Arka koltukta oturan Ahmet K. altın vuruş yapacağını söyleyerek yüksek dozda uyuşturucu aldıktan bir süre sonra kendini kaybetti. Olayın sonrasını Ankara Kaçakçılık ve Mali Suçlar Bürosu Cumhuriyet Savcısı Abulvahap Yaren'e Osman A. şu şekilde anlattı:
“Mahir, ‘Bu tek vuruş beni kesmedi’ dedi ve bir miktar daha eroin hazırlayıp vurdu. Bu esnada Mahir sürücü koltuğundaydı. İkinci vuruştan sonra Mahir de tıpkı Ahmet gibi kendisini kaybetti ve şoför koltuğunda sızdı. Ben ilk kez böyle bir şey gördüğümden korktum ve kâğıt toplayan çocuklardan yardım isteyip Mahir’i şoför koltuğundan çıkarıp yan koltuğa oturttum.”
“Mahir ve Ahmet’i uyandırmayı denedim. Yaklaşık 1 saat Ankara’da nereye gittiğimi bilmeden gezdim. Gece yarısından sonra Mahir uyanmasına rağmen Ahmet uyanmadı. Safranbolu’ya dönerken saat 02.00 olmuştu. Ahmet’in nefes almadığını ve vücudunun soğuduğunu gördük. Mahir 30 dakika boyunca Ahmet’e kalp masajı ve suni teneffüs yaptı. Sabah ezanı okunuyordu. Mahir bana döndü ve ‘Ahmet ölmüş, yapacak bir şey yok’ dedi.”