Şark çıbanı hastalığıyla ilgili önemli açıklamalara yer veren Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Parazitoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Seray Töz, bu hastalığın Türkiye’de uzun yıllardır olgularının sürdüğünü belirterek, "Yıllık olarak 1600-2000 arasında değişmektedir. Dünyada genelde tropikal ve subtropikal bölgelerde yer alan toplam 98 ülkede bu hastalıklar görülüyor ve yılda 900 bin ila 1,3 milyon yeni hasta bildiriliyor. Bunların 20-30 bini ise hayatını kaybediyor." dedi.
Hem insanlarda hem de hayvanlarda görülebilen bu rahatsızlık halk arasında ‘şark çıbanı’ olarak bilinen ve tıptaki adıyla ‘lehishmanianın’ olarak bilinen küçük kum sineklerinin ısırmasıyla bulaşıyor.
Prof. Dr. Seray Töz,
"Bu parazit, bağışıklık sistemi iyi çalışmayan insanlarda hastalık yapar. Bağışıklık sistemi kuvvetli olan insanlarda ise hastalık olmadan vücut, paraziti yok eder. Parazit insan vücudunda ya deride yerleşerek şark çıbanı denilen deri hastalığına ya da iç organlara giderek kala-azar denilen daha ağır seyreden bir hastalığa neden olur." dedi.
Şark çıbanının görülmesinde ki en büyük nedenin insanlardaki yaralar olduğunu belirten Prof. Dr. Seray Töz rahatsızlık hakkında açıklamalarına şöyle devam etti:
"Birkaç hafta süresince geçmeyen sivilce, haftalar, aylar geçtiği halde iyileşmeyen yara veya yaralar, özellikle antibiyotik olmak üzere uygulanan çeşitli tedavilere rağmen iyileşmeyen yara veya yaralar, yarada ağrı olmaması, yaranın deri üzerinde görünen kısmının yanı sıra deri altında da yumuşak bir lastik top gibi bir şişkinliğin hissedilmesi, ailenin diğer bireyleri ve yakın çevrede benzer özellik gösteren yaraların olması veya şark çıbanı tanısı almış kişilerin bulunması, şark çıbanı hastalığının çok görüldüğü bir bölgeye seyahatten sonraki aylarda bu tip yaraların oluştuğunun gözlenmesi akla hastalığı getirmelidir. Kala-azar ise daha çok çocuklarda görülen ve tedavi edilmezse öldürücü olabilen bir sorundur. Nedeni bulunamayan veya tedavilere rağmen geçmeyen düzensiz ateş, tedaviye rağmen geçmeyen kansızlık ve buna bağlı soluk renk, dalak ve karaciğer büyümesi ve buna bağlı karında şişlik, iştahsızlık ve zayıflama, halsizlik durumu da kala-azarın belirtileri arasında sayılabilir."