Galatasaraylı Alman futbolcu Lukas Podolski ayrılık öncesinde flaş açıklamalar yaptı. Türkiye’de kaldığı her günden keyif aldığını söyleyen Podolski, Berbere gittim, adaya da gittim, çay da içtim. Buraya kolay uyum sağladım. İstanbul'da bulunduğum süre içinde hep keyif aldım ve almaya da devam ediyorum. Antrenmandan eve, evden antrenmana yaşamadım, şehri gezdim. Toplumun her kesiminden insanla tanıştım ve sohbet ettim." dedi. İşte o açıklamalar…
Sezon sonunda Galatasaray’dan ayrılacak olan Alman futbolcu Lukas Podolski önemli açıklamalarda bulundu. Japonya'nın Vissel Kobe takımına gidecek olan Podolski açıklamalarını ise kulübün Mayıs ayı dergisine yaptı.
Podolski açıklamalarında:
"Galatasaray ve taraftar için elimden geleni yaptım. Taraftardan çok büyük güç aldım. Umarım Galatasaray taraftarı beni unutmaz. Onların bundan sonra olmaması, benim için bir eksiklik olacak. Onlarla bir bağım olduğunu düşünüyorum. Bu özel bağın da devam etmesini diliyorum.
Galatasaray sadece güçlü bir takım değil, büyük bir tarihi var ve bunun farkındaydım. Burada geçirdiğim dönemden çok memnunum. İki Süper Kupa ve bir Türkiye Kupası kazandık. Maalesef bu sene hedeflerimize ulaşamadık. Tabii ki daha iyisi olabilirdi. İlk geldiğimde şampiyonluklar yaşayacağımızı düşünmüştüm ve hayal etmiştim. Galatasaray, futbol kariyerimde çok iyi bir duraktı. Takım arkadaşlarım, futbol takımı çalışanları, taraftarlarımız hatta İstanbul'da beni dışarıda görenler, çok sıcak davrandılar. 'Neden buradayım.' demedim hiçbir zaman. Başa dönecek olursam, 'Galatasaray'a yine gelir miydin?' diye sorarsan, cevabı 'Kesinlikle evet.' olur.
Ünlü bir futbolcuyum diye kendimi eve kapatmak gibi bir yaşam tarzım hiçbir zaman olmadı. Almanya'da ya da diğer yaşadığım yerlerde de bu böyleydi. Berbere gittim, adaya da gittim, çay da içtim. Buraya kolay uyum sağladım. İstanbul'da bulunduğum süre içinde hep keyif aldım ve almaya da devam ediyorum. Antrenmandan eve, evden antrenmana yaşamadım, şehri gezdim. Toplumun her kesiminden insanla tanıştım ve sohbet ettim.
İstanbul'da 20 milyon insan var, bu birkaç milyon da çocuk olduğu anlamına geliyor. Bu kadar potansiyelden daha fazla futbolcu yetişmeli. Bu potansiyeli değerlendirememek bir problem. Daha çok yatırım, tesis ve eğitmen gerekiyor." dedi.