Cumhurbaşkanı Erdoğan “Bu Millete En Büyük Zulmü Jakobenler Yaptı”

İbn Haldun Üniversitesi’nde yapılan sempozyuma katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, üniversitelerle ilgili olarak ve gündeme ilişkin olarak çok önemli açıklamalarda bulundu. 28 Şubat sürecinde birçok kız öğrencilerin başörtüsüne takınıldığını ve nadide eserlerin çöpe atıldığını dile getiren Erdoğan, milleti aşağılayanların devrine son verdiklerini de söyledi. İşte detaylar…

GÜNCEL - 2017-05-20 14:25:37

İbn Haldun Üniversitesi’nde yapılan sempozyuma katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, üniversitelerle ilgili olarak ve gündeme ilişkin olarak çok önemli açıklamalarda bulundu. 28 Şubat sürecinde birçok kız öğrencilerin başörtüsüne takınıldığını ve nadide eserlerin çöpe atıldığını dile getiren Erdoğan, milleti aşağılayanların devrine son verdiklerini de söyledi. İşte detaylar…

İbn Haldun Üniversitesi’nde yapılan sempozyuma katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada hem üniversiteler için hem de gündeme ilişkin önemli mesajlar verdi. Üniversitelere desteklerinin devam edeceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, üniversitelerde yapılan terör propagandalarının ise özgürlük olmadığını söyledi. İşte Erdoğan’ın açıklamaları:

“Üniversitemizin öğrencilerinin büyük bir bölümünün yabancı ülkelerden olması memnuniyet vericidir. 'Önümüzdeki senelerden itibaren yapılan hazırlıkların meyvelerini inanıyorum ki toplayacaksınız. İnşallah, diğer üniversitelere verdiğimiz gibi buraya da destek vereceğiz. Bir önemli açılış da İbn Haldun Sempozyumu'dur. Dünyanın dört bir köşesinden sempozyuma iştirak eden misafirlerimize hoş geldiniz diyorum.

EN BÜYÜK ZULMÜ JAKOBENLER YAPTI

Öğrenci hareketliliğinin arttığı bir dönemde, Türk üniversitelerinin uluslararası görev üstlenmesi büyük önem arz ediyor. Alt yapı ne kadar sağlam olursa ilerisi de o kadar güçlü olacaktır.
İbn Haldun, seleflerinden çok farklıdır. Çok yönlü, özgün, dâhiyane bir şahsiyettir. İbn Haldun'un düşüncesinin çekirdeğini Kur'an-ı Kerim oluşturur.

Batı'yı örnek alan Türk aydınları İbn Haldun'u adeta yok saymıştır. Bu büyük İslam aleminin incelikle işlediği mesajlar çoğu Batılıyı rahatsız etmiştir. Geçmişi yok sayarak geleceğe yürünemez. Bu ülke ne çektiyse aşağılık kompleksinden çekmiştir. 
Bu millete en büyük zulmü yasakçı baskıcı jakobenler yapmıştır.

MAKARNACI KÖMÜRCÜ DİYE AŞAĞILAYANLARIN DEVRİNE SON VERDİK

Medeniyet birikimi ile bağlarını koparan bir ülke fikren kuraklığa mahkum olur. Türkiye'nin son 14 yılı tarih ve bilim düşmanı çevrelerle mücadele etmekle geçmiştir. Devlet ve siyaset hayatımıza nüfus etmiş vesayet odaklarını hamdolsun bertaraf ettik. İnsanımızı makarnacı, kömürcü, göbeğini kaşıyan adam diyerek aşağılayanların devrine son verdik.

Kültür, sanat, ilim hayatımızı da bu kesimlerin tasallutundan kurtarmak için gayret sarf ettik. Hamd olsun iş bitti, şu anda çok daha farklı bir yerdeyiz. Şu anda kökleriyle bağlarını koparmadan geleceğe yürüyen, medeniyet değerleriyle barışık akademisyenlere sahibiz. Müktesebatımızı yok saymak yerine onu bugüne taşıyan hocalarımız var. Kapıdan içeriye alınmayan gözü yaşlı öğrenciler artık bulunmuyor.

DÜNE KADAR YASAKÇILIĞI SAVUNDULAR

Her geçen gün daha özgür, daha özgün bir üniversiteye doğru yol alıyoruz. Yeni Türkiye'nin aydınlığı varlığını karanlığa borçlu olanları rahatsız ediyor. Bu hazımsızlıklarını da her fırsatta dile getiriyorlar. Katsayı zulmünün üniversiteleri kasıp kavurduğu o meşum günlerde sesi çıkmayanlar bugün sabah akşam bizi eleştiriyorlar. Varsın eleştirsinler, biz yolumuza devam ediyoruz. Kendi ideolojilerinden başka hayat hakkı tanımayanlar bugün şahsımızı, devletimizi hedef alıyorlar.

Biz sizleri biliyoruz. Siz kendi düşüncenizdeki bilim adamlarınıza bile hayat hakkı tanımadınız. Düne kadar yasakçılığı savunanlar bugün demokrasi numarasıyla kendisini parçalıyor. Kimse kimseyi kandırmasın. Biz bunların cemazüyelevvellerini gayet iyi biliyoruz. Bunların bize insan hak ve özgürlükler dersi vermesi komik kaçıyor. Devletin kendi kitaplarında olan bir şiiri okudum diye içeri atılan bir Cumhurbaşkanı var bu ülkede, kimi aldatıyorsunuz.

28 ŞUBAT SÜRECİ

Üniversite hocalarının öğrencilerin saçına sakalına takıldığı dönemleri çok net hatırlıyoruz. 28 Şubat sürecinde binlerce nadide eser İstanbul Üniversitesi yönetimi tarafından çöpe atılmıştır. Sicili hak ve hürriyet katliamlarıyla dolu olanların bize ders vermeye kalkması komik kaçıyor.

TERÖR PROPAGANDASI DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜ DEĞİLDİR

Dünyanın hiçbir ülkesinde terör örgütlerinin propagandasını yapmak düşünce özgürlüğü kapsamında değerlendirilmez.
Hiçbir medeni devlet terör şebekelerinin üniversite yuvalanmasına izin vermez. Silah, molotof ve şiddet asla hak aramanın aracı olamaz. Daha yeni Fransa'da. Yeni Cumhurbaşkanı kendi aleyhine hakaret içeren bir yayın yaptı diye bir gazeteciyi hemen içeri aldılar.

Onlara oldu mu hak, Türkiye'de yargı böyle bir şey yaptığı zaman haksızlık. Terör örgütüne methiyeler düzmenin fikir hürriyetiyle alakası yok. Bizde akademik özgürlük kılıfı altında terör örgütünün propaganda makinesinin işletilmesine kusura bakmasınlar göz yumamayız. Teröre hizmet etmediği sürece her türlü fikrin ifadesine bir şey demeyiz.”

 

Günün Diğer Haberleri