Fransız yazar Jules Verne’in '80 Günde Devr-i Âlem' isimli romanından esinlenen biri Türk biri Alman iki kafadar, bu hayali gerçekleştirmek için 9 Eylül'de Paris'ten yola çıktı. Ceplerinde kuruş para bulunmadan 8 günde Türkiye’ye gelen iki arkadaş, Asya ve Amerika’yı geçerek, 80 gün sonra tekrar Paris'e dönmeyi hedefliyor.
Daha önceden de Afrika gezileri ve ilkel kabile belgeselleri gibi olağan dışı maceraları bulunan Türk asıllı Muammer Yılmaz, bu kez macerasına yakın dostu Milan Bihmann’ı da dahi etti. ’80 Günde Devr-i Alem’ kitabı ile ünlü Fransız yazar kendi hayalini 1873 yılında kalıcı kılmıştı. Muammer Yıldız da ünlü yazarın bu hayalini arkadaşı ile birlikte gerçekleştirmek istiyor.
Paris’ten 9 Eylül günü yola çıkan Muammaer Yılmaz ve Alman arkadaşı Milan Bihlmann seyahatleri için uçak kullanmıyor. Ceplerinde para bulunmadığı için otostop çekerek ya da yürüyerek yolculuklarına devam eden ikili, dünya turlarını 80 günde tamamlamayı düşünüyor. Paris’ten 8 günde geldikleri Türkiye’den sonra İran, Pakistan, Hindistan, Mynmar, Tayland, Malezya ve Singapur’a ulaşacak, sonrasında Amerika ve yeniden Paris’e gitmeyi hedefliyorlar. Akıllarına takılan en büyük sorunun ise, Singapur’dan okyanusu geçerek Amerika’ya gitmek olduğunu söyleyen ikili bunu da başaracaklarına inanıyorlar.
‘YABANCILARDAN KORKMAYIN. GİDİN, GEZİN VE GÖRÜN’
İkili bu maceradaki amaçlarının farklı din, dil, ırk ve kültürlerden insanlar tanımak ve bu insanlarla vakit geçirmek olduğunu belirterek kendilerini şöyle ifade ediyor: “Şimdilik her şey iyi geçiyor. Amacımız dünyanın her yerinde iyi insanlar olduğunu göstermek. Her ırktan, her ülkeden, her dinden yardımsever insanlar var. Bunu göstermek istiyoruz. ‘Yabancılardan korkmayın. Gidin, gezin ve görün’ diyoruz.”
Para olmadan böyle bir maceraya kalkışmanın zorluğu sorulduğunda ise Yılmaz, “Bizim için önemli olan insanlarla konuşmak. Paramız olsa kahvemizi tek içeceğiz, otelde kalacağız. Ancak şimdi ülkenin insanlarıyla konuşup, iletişim kurmamız gerekiyor. Okyanusu nasıl geçeceğimizi ise bilmiyoruz.” diye yanıt verdi.
‘AVRUPA’DAN ASYA’YA GEÇMEK ÇOK ÖZEL BİR AN’
Muammer Yılmaz, Avrupa’dan Asya’ya geçerken vapurda yaptıkları yolculukta çok duygulandığını belirterek, “Asya kıtasına gitmek ve bu kıtanın diğer ucu Singapur’a ulaşmak çok özel bir an” diyerek duygularını dile getirdi.
Parasız oldukları için gittikleri yerlerde insanlardan yardım isteyen ikili, çok kez hayır cevabı alsa da evet diyen iyimser kişileri bulana kadar uğraştıklarını söylüyor. Yolculukları boyunca farklı insanlar ve tepkilerle karşılaşan ikili, tanımadıkları insanların evlerinde, otellerinde kalmanın da değişik bir tecrübe olduğunu belirtiyor.
Seyahat ederken yanlarında para bulunmadığı için insanlardan yardım isteyen ikili yolculuk boyunca farklı tepkilerle karşılaşıyor. Genelde insanlardan ‘Hayır’ cevabı alan ikili, ‘Evet’ cevabı alana kadar insanlardan yardım istiyorlar. Hiç tanımadığı insanların evlerinde, otellerinde kalan ikili yaşadıklarının tarifi mümkün olmayan bir deneyim olduğuna inanıyor.
Fransa, Almanya, Avusturya, Macaristan ve Romanya’dan sonra İstanbul’a gelen ikiliden Bihlmann Türkiye’yi çok beğendiğini söylüyor.
İSTANBUL’DA ÇANTALARI ÇALINDI
Son olarak Türkiye’yi ve özellikle İstanbul’un tarih kokan yerlerini çok beğendiğini ifade eden Bihlmann, Fatih’te bulundukları sırada, içlerinde kamera bulunan çantalarının çalındığını söyledi.