Medyada Alzheimer rahatsızlığına dair haberlere çok sık rastlanılması hepimizin gözünü korkutuyor. Hangi unsurlar Alzheimer rahatsızlığını tetikler? Tedavi sürecinde hangi yollar izlenmelidir?
Nöroloji Uzmanı Amber Eker Bakkaloğlunun açıklamalarına göre Alzheimer rahatsızlığına 65 yaş üstünde her 8 kişiden birinde, 85 yaş üstünde ise her 2 kişiden birinde rastlanılmaktadır. Alzheimer rahatsızlığının günümüzün en ciddi rahatsızlıklarından biri haline geldiğini söyleyebiliriz.
Her yaştan insanda unutkanlık sorunu olabileceğine değinen Doç. Dr. Bakkaloğlu, “Unutkanlık sorunu yaşayan insanların korkulu rüyası Alzheimer rahatsızlığıdır. Unutkanlık sorunu yaşayan insanların önemli bir kısmının rahatsızlığı tedavisi mümkün kılan sebeplerden kaynaklanmaktadır. Unutkanlık sorunu yaşayan insanlar, titizlikle incelenmektedir.” dedi.
Alzheimer rahatsızlığının belirtileri hakkında da konuşan Doç. Dr. Bakkaloğlu, “Alzheimer rahatsızlığında en önemli belirtiler aynı soruyu defalarca yenileme, kişilik ve davranışlarda gözlenen değişiklik, edinilen beceriler olan giyinme, alet kullanma, yemek yapma gibi davranışlarda aksamalar, konuşmada ya da konuşulanları idrak etme de bozukluk, yolu bulamamak, hesabı yapamamak, içe kapanmak, canlı hayaller görmektir. Alzheimer rahatsızlığındaki risk faktörleri ise düşük eğitim seviyesi, sık geçirilen kafa travması, ileri yaştır. Alzheimer rahatsızlığının tedavisinde kullanılan ilaçlar, sinir hücreleri arasındaki iletişim ile hafızada etkin olan hormonları artırmakla birlikte hücre kaybı hızını yavaşlatmaktadır. Ayrıca bu ilaçlar, beyin hücrelerinin içerisinde birikerek hücrelerin erken ölümüne yol açan kötü proteinlerin birikmesinin önüne geçmektedir. Alzheimer rahatsızlığında görülebilen davranış değişiklikleri hırçınlık ve depresyon gibi sıkıntılar ilaç ile kontrol edilebilmektedir.” şeklinde konuştu.
Alzheimer rahatsızlığı olan kişilerle iletişim kurulurken davranış şekillerinin de olumsuz davranışların kontrol edilmesinde önemli etken olduğuna değinen Doç. Dr. Bakkaloğlu, ”Alzheimer hastaları ile iletişim kurulurken dikkatini çekmek amacıyla kısa ve basit cümleler kurmak, konuşurken yüzüne bakmak ve dokunmak gerekir. Düşünmesi ve tepki vermesi için zaman verilmeli, zorlandığı hallerde zarifçe yardım edilmelidir. Bakımı ile ilgilenen kişiler mutlaka desteklenmelidir. Bir insanın, sevdiği kişinin bir takım yeteneklerini yitirmesi, davranışlarındaki değişikliğe tanıklık etmesi oldukça zordur. Ayrıca hastalık sürecinde görülen hırçınlıklar, bakım esnasında yaşanan güçlükler ve bunlarla baş etmeye çalışmak insanı yıpratır. Bu yüzden hastanın bakımını üstlenen kişilerden destek kesinlikle esirgenmemelidir.” ifadelerine yer verdi.