Barış dolu dünyada yaşayan insanların yüzleri daima güneşe dönüktür. Barış dolu dünyanın insanları, karanlık yaşamdan ve karanlık ilişkilerden hazmetmezler.
Barış dolu dünyanın insanları, birbirlerini öyle severler ki birbirlerinin yüzlerine bakarken kendilerini kaybederler.
Barış dolu dünyada yaşayan insanların yaşamlarına sabır hakimdir. Onlar, bir gülün açmasındaki sihri görebilmek için günlerce sabredebilirler.
Barış dolu dünyanın insanları, sokak hayvanlarını dahi düşünecek kadar vicdanlıdır.
Barış dolu dünyanın insanları, kitaplara aşıktırlar. Onlar için en büyük gezinti, en büyük keyif kitap satırlarının arasında dolaşmaktır. Onlar, hayatın sırrının kitap satırlarında saklı olduğunu bilirler.
Barış dolu dünyanın insanları ile sohbet edildiği zaman vaktin nasıl geçtiği anlaşılmaz. Onlarla sohbet ettikten sonra kendinizi ruhen bir terapiden çıkmış kadar dinlenmiş hissedersiniz.
Barış dolu dünyanın insanlarının yürekleri merhamet doludur. Onlar, çevrelerine karşı duyarlıdır. Yaşamda en fazla sevdikleri şeylerden biri ağlamaktır. Ağladıkça yüreklerinin yumuşadığını hissederler. Onlar, birbirlerine çok güvendiklerinden dolayı parasal hedefleri olmadığı gibi haksızlığa karşı direnç gösterecek kadar cesurdurlar. Kötülük ise lügatlarında yoktur.
Barış dolu dünyanın insanları, sadece iyi günde dost değillerdir. Kötü günde de dostunun yanında olmaktan gurur duyarlar. Onlar, yaşamın insanlara güzellikler sunduğu gibi acı sunmasının da doğal olduğunun farkındadırlar.
Barış dolu dünyada yaşayan insanların ruhlarındaki asalet yüzlerine güzellik olarak yansır.
Savaşların olduğu barut kokan dünyanın insanlarının ruhları ise o kadar kirlidir ki bombalar altında can veren, bombalardan kaçarken denizlerde boğulan bebeklere ve çocuklara dahi keyifleri kaçmasın diye ses çıkarmazlar. Ve ruhlarının kirliliği, yüzlerine çirkinlik olarak yansır.