Bu soruyu öylesine sormuyorum, gerçekten de önce çevremdeki insanlara bu soruyu yönelttim. Peki, ne yanıt aldım dersiniz? Bunun yanıtını sizlere vereceğim, ama sizin de şimdi kendinize sormanızı istiyorum, “Gerçekten Mutlu Muyuz?”
Ben bu işi anket gibi yapmadım elbette, sadece merak ettim aniden bu soruyu sorduğumda kaç kişinin hiç düşünmeden “Mutluyum” diyebileceğini merak ettim.
Sonuç beklediğim gibi olmadı, çünkü benim aradığım yanıtı vermeyi bırakın, sadece bir iki kişi, “Mutluyum galiba” dedi, o da zar zor. “Mutsuzum” diyenlerin sayısı ise hiç yadsınamayacak kadar çoktu, hemen arkasından da nedenlerini sıralamaya başladılar.
Sorduğum sorunun hem çok genel, hem de çok basit olduğunu düşünüyordum oysaki, ama anladım ki biri böyle aniden sorunca insanlara kal geliyor. Belki de sorunun yanıtı, mutluluktan ne anladığımıza göre değişiyor.
“Mutsuzum” diyenlerin saydıkları nedenler o kadar çoktu ki, bazıları daha iyi bir hayat yaşamak için hayatı kaçırdıklarına üzülüyordu, bazıları oturdukları yerde fakirleşmekten, bazıları ise ilişkilerinde yaşadıkları güven sorunlarında, hatta fikirlerini söylemekten korktuğu için mutsuz olanlar bile vardı.
İsterseniz bir de “Galiba mutluyum” diyenlerin nedenlerine bakalım, onlar bazı limanlara sığınıyor gibiler. Mesela kimisi gündemle ilgilenmediği için mutlu olduğunu söylüyor, kimisi mutsuzlukla savaşmanın yolunu bulduğunu, kimisi de ülke ne kadar garip olsa da kendisinde deli neşesi olduğunu…
O zaman gelelim benim Pazartesi günü mutluluk olayına neden taktığıma… Son dönemlerde çevremde bakıyorum, herkesin enerjisi yerlerde… Hatta bu yerlerde olan enerji nedense bulaşıcı da… Doğal olarak ben de bu durumdan etkilendim. Peki, bu mutsuzluğun çözümü ne? İşte bu sorunun yanıtını kendiniz belirlemeniz gerekiyor. Birine ya da bir şeylere yüklediğiniz anlam, mutluluk nedeni olabilir belki de…