Hemofili hastalığının bilinmeyenleri ve hastalığın belirtileri, tedavisi hakkında birçok soruya açıklamalarıyla açıklık getiren Prof. Dr. Can Balkan vatandaşları bilgilendirecek çok önemli konulara değindi. Prof. Dr. Can Balkan hemofili hastalarına önemli tavsiyelerde bulunurken bu hastaların kendisini izole etmemeleri gerektiği ve hastalığın psikolojisinden kurtulmaları gerektiğini belirtti.

17 Nisan Dünya Hemofili Günü dolayısıyla önemli açıklamalar yapan Prof. Dr. Can Balkan hemofili hastalığının kanın pıhtılaşması özelliğinin bozulmasından meydana geldiğini belirterek hemofili hastalığında herhangi bir nedenle kanamanın başlamasıyla bu kanamanın durmayacağı konusuna da değindi. Balkan, yeri ve şiddetine göre yaşamı tehdit eden kanamalarla da karşılaşabileceğini vurguladı. Tanının konulması içinse pıhtılaşma faktörü tayinin yapılması ve bunun sonrasında faktör 8 veya faktör 9 eksikliği tespiti yapılmasının ardından tanı konulacağını belirtti. Balkan, faktör 8 eksikliği olanlara hemofili A ve faktör 9 eksikliği olanlara hemofili B tanısı konduğunu belirtti.

TÜRKİYEDE 6 BİN HEMOFİLİ HASTASI VAR

Açıklamalarına devam eden Prof. Dr. Can Balkan Türkiye’de 6 bin kayıtlı hemofili hastası olduğuna değinirken hemofilinin görülme sıklığıyla ilgili de şunları belirtti: "Hemofili, nadir görülen bir hastalıktır. Hemofili A, 10 bin doğumda bir, hemofili B ise 50 bin doğumda bir görülür. Ülkemizdeki hasta sayısı 2016 verilerine göre toplam 6 bin olup bunun 1000 kadarı hemofili B'dir. Dünyadaki toplam hemofili hasta sayısının ise 400 binin üzerinde olduğu tahmin edilmektedir. Hastalığın kalıtımı X genine bağlı çekinik olarak gerçekleştiği için hastalık sadece erkek çocuklarda görülme eğilimindedir. Kız çocuklar ve dolayısıyla hastaların anneleri hasta değil, taşıyıcı olurlar. Hasta erkeklerin genellikle dedelerinde (annenin babasında) veya dayılarında bu hastalık öyküsü vardır. Ancak daha nadir olarak ailede hasta bireyler olmaksızın ve anne taşıyıcı olmadan da bu hastalık ortaya çıkabilir." dedi. 

HEMOFİLİ BULAŞICI BİR HASTALIK DEĞİLDİR

Prof. Dr. Can Balkan halk arasında hemofili hastalığıyla ilgili doğru bilinen yanlışlara şu ifadelerle değindi: "Hemofili bir kan hastalığı olması nedeniyle zaman zaman bir tür kanser olarak algılanabiliyor. Bir diğer önemli yanlış ise hastalığın bulaşıcı olduğunun zannedilmesidir. Oysa hemofili genetik olarak geçen ve bulaşıcılığı olmayan bir hastalıktır. Daha nadir olan bir diğer durum ise taşıyıcı olmayan bir anneden, hemofili hastası bir çocuğun doğması durumudur. Bu husus, genetik olarak geçtiği belirtilen bu hastalık için anlaşılması zor bir durum oluştursa da, daha önce de belirttiğim üzere bu hastalık nadiren aile öyküsü olmadan da, ilk kez hasta çocukta ortaya çıkabilme potansiyeli taşır." dedi.