Anayasa değişikliği için 16 Nisan’da yapılacak olan halk oylamasında muhalefetin sürekli dile getirdiği Kararsız Seçmen tartışmalarına Ünlü araştırmacı Adil Gür, son noktayı koydu. Adil Gür, kararsız seçmenin konuşulduğu kadar çok olmadığını belirterek, parti düşüncesi ile seçmenlerin sandığa gideceğini düşündüğünü söyledi.
A&G araştırma şirketinin sahibi Adil Gür, referanduma sayılı günler kala CNN Türk'te Hakan Çelik ile Hafta Sonu programına konuk oldu ve halk oylaması hakkında değerlendirmelerde bulundu. Adil Gür, burada kararsız seçmen tartışmalarına da açıklık getirdi. Referandumda seçmenlerin parti aidiyetiyle sandığa gideceğini düşündüğünü söyleyen Gür, “Yerel seçimlerde, genel seçimlerde seçmen gündelik yaşamına bakıyor, cebine bakıyor. Referandumlarda ise seçmen ideolojik karar veriyor. 2010 referandumunda bir yıl önce yüzde 39'a düşmüştü iktidarın oyu, yüzde 58'lik bir sonuç çıktı. Yine parti aidiyeti ve ideolojik nedenlerle oy verdiklerini göreceğiz” ifadelerini kullandı.
2010 REFERANDUMUNDA SANDIK BAŞINDA YAPILAN ANKET SONUÇLARI
A&G araştırma şirketinin sahibi Adil Gür, 2010 yılında yapılan referandum konusunda da sandık başında seçmenlere anket yaptıklarını belirterek, seçmenlere o gün neden oy kullandıklarını sorduklarını, ancak seçmenlerin yüzde 70’inin bu soruya bir yanıt veremediğini söyledi. Yeni yapılacak olan referandum da evet ve hayır diyeceklerin farklı sebepleri olduğunu savunan Gür, “Evet verenlerin gerekçesi iktidar icraatlarını oylamak değil. Vatandaş bir tehdit algısı hissediyor, bu algı üzerinden oy kullanıyor ve Cumhurbaşkanı Erdoğan için oy veriyor. Hayır diyenlerin ise iki gerekçesi var. Değişiklik olursa tek adamlığa neden olur gibi gerekçeler var. Ama 18 madde var. Sorduğumuzda 18 maddeden hangi maddeler değişiyor 2-3 madde söyler misiniz dediğimizde yüzde 80 yüzde 90 cevap veremiyor. Türkiye'de çok partili hayatın olduğu hemen her dönemde seçmen davranışı kutuplaşma üzerinden yapılıyor. Merhum Demirel Ecevit nasılsa... O dönemde de kutuplaşma vardı. Rahmetli Özallı yıllarda da, daha sonraki dönemde ANAP, Doğruyol, CHP, SHP, Refahyol döneminde de böyledi. Çünkü kutuplaştırarak siyaset yapmak siyasetçilerin en kolay işi. Seçmen doğruya yanlışa bakmadan tamamıyla aidiyet duygusuyla oy veriyor.” ifadelerini kullandı.