İnsanlar, günümüzde o kadar çok karmaşık bir yaşam sürüyorlar ki bu karmaşık yaşam, geleceklerine kaygıyla bakmalarına ve ümitsizliğe kapılmalarına neden oluyor.
Bu dünyadaki en büyük yaşamsal güç sadeliktir. Yaşama bakış açılarında uzmanlaşmış kişilere bakıldığı zaman sade bir yaşam sürdükleri, her konuda aşırıya kaçmaktan kaçındıkları görülür. Onlar, dünyaya berrak şekilde bakabilmenin sırrının kalpten bakış olduğunun, bununda yalnızca her alanda sade bir yaşamla mümkün olduğunun farkındalar.
Bugün sokağa çıksak ve önümüze gelene 'Yaşamdan tat alıyor musunuz?' 'Huzurlu ve mutlu musunuz?' şeklinde iki soru sorsak alacağımız cevapların %95'i hayır olacaktır. İnsanların yaşamdan zevk alarak mutlu ve huzurlu bir yaşam sürememesinin nedeni ise hep dışarıya bakarak düş kurmalarıdır. Bu düşlerin çoğu gerçeğe dönüşmeyince hayal kırıklığı yaşayan insanlar, ümitsizlik bataklığının içerisinde ömürlerini tüketmektedirler.
Oysa insanlar, iç dünyalarına baksalar büyük bir uyanış yaşayacaklar. İç dünyaları, onları kalplerinin derinliklerine götürecek ve zihni gelişmenin yüzyıllık zenginliklerinden faydalanarak ruhlarını besleyecek sırlara ulaşacaklardır.
Sadeliğin gücüne varan insanlar, fiziksel, düşünsel ve ahlaki açıdan kendilerini hapsettikleri dar çemberden çıkarak hayalini bile kurmayı unuttukları huzura ve mutluluğa kavuşacaklardır.
İşin kıssası ağaçlardan ormanı göremeyen insanlar, sadeliğin gücü ile ağaçların ötesine geçerek ormanın gerçek hazinelerinden faydalanacaklardır.