Hepimiz, bu dünyada bir yaşam yolcusuyuz. Bir yolculuğa çıktığımız zaman hedefimize varmak için nasıl yol levhalarını takip ediyorsak, yaşamımızda da doğru hedeflere varabilmek için doğru düşüncenin levhalarını takip etmek zorundayız. Aksi takdirde kendimizi gökyüzündeki yıldızlar ya da koskoca okyanusun ortasında kaybolmuş bir insan kadar yalnız hissederiz.
Günümüzde insanların yalnızlıktan yoğun şekilde şikayet etmesinin ana nedeni de doğru düşünce levhalarını takip etmemek değil mi? Peki, insanları içine gömüldükleri derin yalnızlıktan kurtaracak doğru düşünce levhalarında ne yazılıdır?
Bir insanın doğru düşünerek doğru kararlar alabilmesi için öncelikle kendisini çok iyi tanıması gerekir. Zaten etrafımızda da doğru düşünen insanlara, kendilerini bilen, ağırbaşlı insanlar deriz. Bu kendilerini bilen insanlar, yaşamlarındaki doğruları ve yanlışları çok ayırdıkları için yaşamlarında doyum sağladıklarından kendileriyle de barışık olurlar.
Doğru düşünce levhalarında yazılı olan en önemli hususlardan biri de istişaredir. İnsanlar, bir karara varmadan önce çevrelerindeki insanlarla istişare etmekten çekinmemelidir. İstişare eden insan zarar değil, yarar görür. Ayrıca istişare etmek insanın cahil olduğunun göstergesi değildir. Tam aksine insanı, daha bilgili yapar.
İnsanlar, yaşamlarında olumsuz durumlarla karşılaşmaktan ya da başarısız olmaktan çok korkar. Oysa düşünce levhalarında, "Başarısızlıktan ya da olumsuzluktan korkmayın. Onlar, sizlerin yaşamına yön verecektir." yazılıdır. Yani insanlar, yaşamlarında kendi ürünü olan korkularından kurtulmalı ve cesur yaşamalıdır. Su akar, elbet yolunu bulur.
Şunu hiçbirimiz unutmayalım ki hepimiz, insanız ve tek ihtiyacımız olan şey farkındalığımızın farkına varmaktır.