Günümüzde gençlerin en fazla şikayet ettiği konuların başında can sıkıntısı gelmektedir. Gençlerin, bu can sıkıntısının ana nedeni düzenli olarak kitap okumamalarıdır. Oysa gençler, kitabın kapağını açarak o kapıdan içeri bir girseler kendilerini farklı hikayeler ile farklı dünyaların içerisinde bulacaklar. Günümüzde gençlerin sohbetlerine bakıldığı zaman kelime dağarcıklarının çok dar olduğu görülür. Gençler, kitap okuduğu takdirde kelime dağarcıkları da genişleyecek ve ana dilimiz olan Türkçemizi bütün zenginlikleriyle kullanabilecekler. Kitap okuyan gençlerimiz, hayata daha geniş pencereden bakacaklarından dolayı fikri olarak da gelişeceklerinden toplumsal ve siyasi olaylara daha doğru yorumlar getirebilecekler. Ayrıca empati kuran gençler, çevreleriyle daha sağlıklı ilişkiler kurabilirler. Gençlerimiz kitap okuduğu takdirde beyinde oluşan nöron bağlantıları gençliğimizi daha zeki yapacaktır. Kitap okuyan gençlik, yalnız olduğunu düşünmeyeceğinden yalnızlığın kötü düşüncelerinden kendini koruyacaktır. Kitap okuyan gençliğin bilgi birikimi yüzeysel değil, daha derin olacaktır. Kitap okuyan gençlik, rutin bir yaşama sahip olmayacağından ve yaşamın gerçekleri arasında boğulmayacağından hayal dünyası geniş olacaktır. Kitap okuyan gençlik, daha yaratıcı olacağından futbol, dizi, araba, yarışma programları gibi anlamsız muhabbetler yerine daha anlamlı ve derin konularda muhabbet edebilecektir. Kitap okuyan gençlik, yaşamdan ne istediğinin farkında olacağı için davranışlarında daha bilinçli ve duyarlı hareket eder. Gençlik, kitap okuduğu zaman farklı kültürleri tanıma fırsatı elde edecektir. Kitap okumak, gençlerin yaşama odaklanmasında etkili olacağı için gençler, daha kuvvetli bir hafızaya sahip olacaktır. Kitap okumak, gençlerdeki öz-disiplinin gelişmesine önemli katkı sağlar. Ayrıca yaşamdaki stresi azaltmanın en iyi yöntemi kitap okumaktır. Kitap okumanın faydası saymakla bitmez ama öncelikle kitap okuyacak gençliği yetiştirmek gerekmez mi?