Sevgisizliğin büyüdüğü bir dünyada şiddetin bize merhaba demesi kadar doğal bir şey yoktur. İnsan ruhunun kaptanı olarak insan yaşamına yön veren sevgi, teknolojiye yenik düşmüş ve yaşamlarımıza el sallamışsa başımıza gelen haksızlıklara boyun eğmekten başka çaremiz yoktur.
Sevgisiz bir dünyada zalimler için doğan güneş, mazlumların dünyasına tek bir ışığını yansıtmıyorsa suç güneşin değil, sevgiyi dünyadan silenlerindir.
Sevgisizlik, günümüz insanlarının ruhunu derinden sarsarken alışveriş merkezlerini dolduran insanlar, para harcayarak mutlu olmaya çalışıyor. Ancak para bile insanı bir yere kadar mutlu eder.
Bugün dünyayı sorgulayan, sevgiye yaban kalanları eleştiren, nefretin sevgiyi boğduğunu haykıran insanlar, bu dünyanın günahkarları ilan edilmişse, dünyanın iyileri kim?
Sevgisiz bir neslin yetişmesi için elinden geleni yapanlar mı? Sevgiyi nefretin karşısında diz çöktürenler mi? Dünyadaki çiçekleri ve gözlerdeki yaşam sevincini öldüren katiller mi?
Bu sorulara ne cevap verirsiniz bilmem ama ortada bir gerçek var ki sevgisiz bir dünyada hepimiz birer odun olmuşuz. Artık sulansak da kar etmez.
Öyle bir hale gelmişiz ki ayağına çelme takıp düşürdüğümüz sevginin elinden tutmaya yüzümüz yok.
Aşkı bile öldürdüğümüz bir dünyada nasıl olsun ki?