Günümüzde fiziki olarak giyimine, kuşamına, saçına, başına özen gösteren ve şıklığı ile çevresindekileri büyülemeye çalışan insanlar, maneviyatlarına aynı özeni göstermiyorlar.
İnsanlar, hiçbir şekilde düşünmeden ve vicdan yapmadan yalan, gıybet, dedikodu, iftira ve diğer insanların hak ve hukukuna riayet etmeden kendi çıkarlarına hizmet ederek ruhlarını kirletmektedir.
İnsanlar, elbette cismen temiz olacak ama ya ruh zarafeti?
Hepimizin şunu bilmesinde fayda var ki fiziki görünümümüzü temiz tutmak insan olmamıza yetmez. Çünkü bir insan, maneviyatı yani ruhuyla insandır. Bizler, ruh zarafetimizi koruyamadığımız sürece insanlığımızdan yitiririz.
İslam, Müslümanların fiziki olarak temiz olmasına hiçbir ibadete kirli elbise ile izin vermeyerek önem veriyor. Ama asıl olan niyettir. Niyet bozuk olduğu sürece elbisemizin temiz olması ibadetin kabulünde vesile olmaz. Niyet ise iç temizlikle alakalıdır.
Ruhsal temizlik korunamadığı sürece bunu çevremizden saklama şansımız yoktur. Çünkü dil, niyetlerin mekanı olan kalbe tercümanlık yapar.
İnsanlar, elleriyle kirli rızık kazandığı, ayaklarıyla harama gittiği, birbirlerine zulmettiği sürece aldıkları abdest, ruhlarını temizlemeyecek ve toplumsal arınma gerçekleşmeyecektir.