Genç, yaşlı bilge adamla karşılaşınca ilk sorusu "Senin kadar akıllı olmam ne kadar sürecek?" olmuş. Yaşlı bilge, gence cevap vermiş; beş yıl. Bu süre sabırsız gence çok uzun gelmiş. Genç, iki kat çalışırsam diye tekrar sormuş. Yaşlı bilge, bu sefer on yıl demiş. Genç doğal olarak bu süreye çok daha uzun demiş. Genç, bilgenin üstüne daha da giderek her saat çalışırsam demiş. Yaşlı bilge bu sefer on beş yıl cevabını vermiş. Genç, yaşlı bilgeye anlamadığını söylemiş. Her seferinde daha çok çalışacağıma söz veriyorum ama süre her seferinde daha da uzuyor. Bilge, bunun cevabının basit olduğunu söyleyerek bir gözünü hedefe sabitlediğin takdirde sana yaşam yolculuğunda kılavuzluk edecek sadece bir gözün kalır. 'Bu senin için daha açık oldu mu?' diye sormuş yaşlı bilge, gence.
Bu hikayenin bizlere anlatmak istediği yaşama karşı sabırlı davranır, hedeflerimize kendimizi hazırlar ve yaşamdan beklentilerimize ulaşacağımıza dair umudumuzu hiçbir zaman yitirmezsek hazırlık ve fırsatın evliliğinin çocuğu olan şansta yanımızda olacağından yaşam, bize istediğimiz her şeyi ikram edecektir.
Yaşamda başarılı olmak ve istediğimiz hedeflere ulaşmak istiyorsak zihin ustalığının temeli olan konsantrasyonu öğrenmeliyiz. Yaşamımızdaki asıl gerçek arzu ve düşlere sahip olmaktır. Yaşamımızdaki kapasitemizi arzu ve düşlerimiz belirler. Bu nedenle arzu ve düşlerimizi küçümsememeli ve onlara konsantre olmalıyız.
Yaşamda konsantrasyonun önemi üzerine güzel bir bilmece vardır. "Kışın tam ortasında ormandasınız. Ümitsiz bir şekilde kendinizi sıcak tutmaya çalışıyorsunuz. Sırt çantanızda ise bir mektup, bir kutu ton balığı ve gözleriniz bozulmaya başladığından dolayı taşıdığınız bir büyüteç var. Şansınız yaver gidiyor ve yakacak kuru odun buluyorsunuz ama kibritiniz yoktur. Nasıl ateş yakarsınız?"
Bu bilmecenin cevabı çok aslında basit. "Mektubu odunların arasına koyarsınız ve büyüteci üzerine tutarsınız. Güneş ışınları büyütece yoğunlaşacağından kuru odunlar birkaç saniyede tutuşacaktır." Şimdi 'Ton balığı ne oldu?' diye düşünüyorsunuz. Ton balığı, sizin konsantrenizi dağıtmak için bilmeceye yerleştirilmiş tuzaktan başka bir şey değil.
Yaşamda başarının anahtarı çok çalışmak değil, üzerinde çalıştığımız ders, iş ya da ne olursa olsun konsantre olmaktır. Bilmecedeki ton balığı gibi zihnimiz, yaşamın tuzaklarına takılı kaldığı sürece çok çalışsak da başarı bizden uzak olacaktır.