Yaşamda mutlu olmak herkesin ana hedefidir. Yaşamda mutluluğun sırrı çok basit olsa da bizler, yaşamın en olmaz zorlu patikalarından gitmeyi tercih ettiğimiz için bu basit sırra bir türlü ulaşamıyoruz. Şimdi bu basit sır ne diye merak ediyorsunuz?
Yaşamda gerçekten yapmayı sevdiğimiz şeyin ne olduğunu bulmak ve tüm enerjimizi yapmayı sevdiğimiz şey üzerine yoğunlaştırmaktır. Yaşamlarını mutlu ve sağlıklı şekilde geçiren insanlara bakıldığı zaman yaşamdaki tutkularını keşfetmiş ve günlerini tutkuları uğruna harcayan insanlar olduğu görülür. Bizlerde, yaşantımızın zenginlik ile dolmasını ve arzularımıza ulaşmayı istiyorsak tutkularımızı keşfetmeli ve tüm enerjimizi bu tutkular üzerine harcamalıyız.
Sonsuz mutluluğun bu basit sırrı içerisinde aslında müthiş bir sır daha saklıdır. O da bizler, tutkularımızı keşfedip, tüm enerjimizi tutkularımıza harcarken bunun faydasını sadece kendimiz görmeyiz. Çünkü bizler, tutkularımız için enerji sarf edersek çevremizdeki diğer insanlarında yaşamlarını iyileştirerek onlara da hizmet ederiz. Belki de bizleri gerçekten mutlu eden başkalarının yaşamlarına yaptığımız dokunuşlardır.
Çevrenizi dikkatli şekilde incelediğiniz zaman herkesin sürekli uyuma isteğinde olduğunu görürsünüz. İnsanlar, ellerinden gelse sanki hiç yataktan çıkmayacaklar. Peki, insanlar, neden bu kadar çok uyumak istiyor ve elinden geliyorsa da uyuyor?
Bu sorunun cevabı da aslında basit. Çünkü iç potansiyellerinin farkına varamayan insanlar, yaşamdaki gerçek tutkularını keşfedemiyorlar. Yaşamdaki gerçek tutkularını keşfedemeyince de içlerindeki yaşam ateşini ateşleyecek herhangi bir hedefleri olmuyor. Hal böyle olunca da insanlara uyumaktan başka iş kalmıyor.
Tüm mesele gelip anı yaşamaya dayanıyor. Anı yaşayan insanların yaşamda enerji kayıpları olmaz. Onlar, nerede, nasıl davranacaklarını bildiğinden dolayı sağlıklı ve canlıdırlar.
Bizlerde, geçmişin pişmanlıklarına, geleceğin beklentilerine hapsolmadan anı yaşamalıyız. Şu anda kendimizi bir kavanozun içerisine hapsedilmiş, hareket edemez halde hissediyorsak kavanozun kapağını açıp, özgürlüğe merhaba demenin tek yolu anı yaşamaktır.
Hadi, hep beraber özgürlüğe merhaba diyelim.