Vücudumuzdaki bütün uzuvlarımız tam olsa da çağın gereklerine ayak uyduramadığımız, boş gündemlerle bir daha geri gelmeyecek günlerimizi israf ettiğimiz, kendi çıkarlarımız için evlatlarımızın geleceğini feda ettiğimiz, okuyarak bilgiyle donanmadığımız, sorumluluklarımızdan kaçındığımız ve bir şey olduğunda da daima suçu başkalarında gördüğümüz ve fark edilecek kendimize özgü bir yaşamımız, fikirlerimiz olmadığı ve kendimizden dahi korkar hale geldiğimiz için hepimiz birer özürlüyüz.
Özürlü demek sadece vücudunun bir uzvu eksik ya da sakat olan insan demek değildir. Esas özürlü ise bu insanlar hiç değildir. Esas özürlü yaşamı doyasıya kucaklayamayan, zamanın değerini bilmeyen, kendimize özgü yaşam felsefesi geliştiremeyen bizleriz.
Bize ödül olarak verilen yaşama karşı kızgınlık içerisindeyiz, dalıp dalıp gidiyoruz, hayallerimiz yok, geleceğimiz yok, nedenler üzerinde durmaktan sonuca gidemiyoruz, en acısı da kendimizden dahi utanıyoruz ama farkında değiliz.
Gelin hep beraber ele ele verelim. Kıralım zincirlerimizi ve aydınlık geleceğe koşalım. Birbirimizi yermek yerine övelim. Zamanı en iyi şekilde değerlendirelim. Okuyalım ve bilgiyle donanalım ki kimse beynimizi zehirlemeye cüret dahi edemesin.
Özürsüz bir şekilde kendi fikirlerimizle, kendi değerlerimizle yaşamak hepimizin hakkıdır. Bu hakkımızı, kimsenin çalmasına izin vermeyelim.