İnsanlar, her akşam iftardan iftara gidiyor. İnsanların birbirlerini hatırlaması ve davet ederek ağırlaması güzel bir şey ama şaşaalı hazırlanan iftar sofralarında iftarlar amacına ulaşıyor mu? Son dönemlerde oldukça yoğunlaşan iftar modasına kendilerini kaptırmış olan insanların, bu soruyu sorgulaması gerekir.
Eskiden iftarlar, yakın akraba ve hısımlar dışında evde yapılırdı. İftar sofraları da öyle şaşaalı hazırlanmazdı. Herkes, elinden gelenin en güzeli ile iftar sofralarını hazırlar ama şaşaaya ve israfa geçit verilmezdi.
Günümüzde ise iftar sofraları hem şaşaalı hem de yapılan israfın haddi ve hesabı yoktur.
Müslümanlar için rahmet, mağfiret ve bereket ayı olan Ramazan ayında iftar sofralarında israf ettiğimiz yiyeceklerle kaç ailenin karnının doyabileceğini hiç düşündük mü?
İftar sofrasına oturduğumuz zaman kaç kez sofranın şaşaasına kapılarak İslam alemi, aç ve açıkta olan, hasta olan din kardeşlerimiz için dua etmeyi unuttuk?
Ramazan boyunca bizim gibi insanları iftara davet etmek dışında kaç kez ihtiyaç sahiplerini iftara davet ederek sevindirip, gönüllerini yaptık?
İftar sofralarında yapılan sohbetlerimiz iftar sofralarına uygun mu?
Bütün bu sorulara içtenlikle cevap verildiği zaman bizde iftar sofralarının yapısına uygun olmayan hastalık olduğu rahatlıkla görülür. Bu hastalığın tedavisi elbette mümkündür. Ama öncelikle samimiyetsizliğimizi kabul etmemiz gerekir.
Unutmayalım ki iftar sofralarında şaşaalı sofralarda oturarak gönlümüze değil de nefsimize hitap etsek de koskoca okyanusta bir damla suyuz. Belki de o bile değiliz.