Günümüzde insanların birçoğu görücü usulü evliliğe karşı çıkmaktadır. İnsanlar, 'Biz, birbirimizi severek ve tanıyarak evleneceğiz. Tanımadığım bir insan ile hayatımı nasıl birleştirebilirim.' derler. İnsanlar, bu düşünce ile hareket ederek evlilik yolculuğuna başlasa da bu yolculuğu fazla uzun sürmemektedir.
Peki, görücü usulü evliliklerin bir çoğu insan ömrü yeterse yarım asırdan fazla sürerken aşk evliliklerinin 3-5 yılda tükenmesinin nedeni nedir?
İnsanlar, birbirlerine çok derinden aşk duysalar da bu aşkın yerini zamanla vefa almazsa evlilikler çekilmez bir hal alır. Aşk ile yapılan evliliklerde vefa olmadığı için aşkın bittiği yerde eşler, birbirlerini çekemez hale gelerek soluğu aile mahkemesinde alıyorlar.
Adamın biri, Hz. Ömer'e gelerek 'Eşimden boşanmak istiyorum.' der. Aile birliğine ayrı bir ihtimam gösteren Hz. Ömer, 'Niçin boyanacaksın? Seni haklı kılan bir mazeretin var mı?' diye sorar. Adamda, 'Eşime karşı olan sevgim tükendiği için onu boşamak istiyorum.' şeklinde cevap verir. Adamın cevabına karşılık Hz. Ömer, şu manidar cevabı verir: "Sen, bütün evliliklerin sevgi ile devam ettiğini mi sanıyorsun? Sen de hiç vefa yok mu? Eşinle beraber çıktığın evlilik yolculuğuna devam et."
Kendi ailesini bırakarak bizimle hayatını birleştiren, zor anlarımızın yılmaz destekçisi olan, bizimle ağlayan ve bizimle gülen eşlerimize karşı vefalı olmalıyız.
Evlenirken 'Vefanın, aşktan daha önemli olduğunu' aklımızdan çıkarmamamız gerekir.