Toplumumuz için yan yana getirmeyi en fazla arzu ettiğim şey toplum ve düşünmek kelimelerinin yan yana gelmesidir. Ama düşünmek insanı farklı kılacağı için farklı olmakta toplumda dışlanmanın baş sebebi olduğundan dolayı toplum ve düşünmek kelimelerinin yan yana gelmesi şimdilik hayal gibi duruyor.
"İnsanlar, toplumda neden geleneksel çerçeveler içerisinde düşünmek zorunda kalıyor?" ya da "Farklı düşünceler, neden kırpılmaya ve sınırlandırılmaya çalışılıyor?"
Toplumumuzda farklı düşünerek geleneksel çerçevelerin dışına çıkmaya çalışan bir insan, toplum tarafından reddedilmeyi baştan göze almalıdır. Çünkü toplumumuzda farklı düşünen insanlara maalesef meczup muamelesi yapılmaktadır.
Oysa düşünen insan, sorgular ve sorgulayan insanda, olaylara tek taraflı bakmaz. Düşünen insan, kendini bulan insandır. Kendini bulan insanda, yaşama eleştirel bakmaktan korkmaz. İnsan, bilgi sahibi oldukça daha iyi düşünür. İnsanın, bilgi sahibi olması içinde farklı kesimlerin fikirlerine saygılı olması gerekir. Dolayısıyla düşünen insan, farklı düşüncelere de saygı duyan insandır.
Düşünmek, var olan geleneksel kalıptan uzaklaşmak, var olanı sorgulayarak reddetmek, korunmaya çalışılan mekanizmayı yok etmek, toplumda, herkesi karşısına almak olduğu için insan, kolay kolay geleneksel kalıpların dışında farklı düşünmeye cesaret edemez.